Her gün yüce dağlara çıkıp sana bağırsam,
Acep bu feryadımı duyup da gelir misin?
Yüreğimi önüne serip seni çağırsam,
Bu deli bana aşık deyip de gelir misin? Ümitle diktiğimiz çiçeğimiz solmadan,
Gülen bu gözlerimiz yaşlar ile dolmadan,
Ömrümüz tükenerek vakit çok geç olmadan,
Geçen yılları ziyan sayıp da gelir misin?
Bütün dargınlıkları hep mazide bırakıp,
Küllenmeye yüz tutmuş ateşi tekrar yakıp,
Ummadığım bir anda birden karşıma çıkıp,
Gökten yıldız misali kayıp da gelir misin?
Geldiğin yollarına bütün gülleri sersem,
Geri kalan ömrümün hepsini sana versem,
Özden der ki gam yemem senle vuslata ersem,
Üzerine gelinlik giyip de gelir misin?