Zühre’sisin aşkın kelamında saklı vaveyla

Güz dönümü:

Gün dönümü

Ve işte başladı sağanağı aşkın

Mutluluk dilekleriyle göçtüm göçeceğim

Endişe ile sevdiğim gözümün bebeklerinde

Saklı ve takılı

O rabıta

Künyemse babamdan yadigâr…

Ah, baba, bir de köstekli saatin vardı ki…

Dara düşüp de sattığım

Sanma ki kıymet bilmez kızın, baba:

Ben aşka ve Rabbime sevdalıyım

 

Münzevi bir coşku var içimde

Oysaki ölüyorum.

Hazan verdi muhtırasını kışa

Bense solgun bir güle döndüm

Bekliyorum yeniden açmayı

 

O açmaz ki…

Hasretin uzamında.

O devasa kesif sessizlik ki

Şen sözcüklerim kayboldu rotasında

Nameler s/üzgün baba

Aşksa hala yalın ve saf

Safiyeti varlığımın

Saf tuttuğum kıblesinde aşkın

Ve besbelli gözüm açık

Bir rüyadayım.

 

Kayboldum ansızın.

Kaybettim ne var ne yoksa

Sızısı derin çok derin bir şarkı

Nemalandığımsa evren ve aşkın coğrafyası.

Pekişen kederim istifli masada

Doğurgan ruhumsa içtimada

Ya yazmalıyım baba ya, yazmalıyım

Ya da göç etmeliyim yanına

Oysaki anneme kavuşmalıyım öncelikle

Hevesi kursağında kalacaktır da zalimlerin

Nasıl ki hicreti hayatın

Nasılsa doygundur maruzatım

Nasıl ki beti benzi atmış şafağın

 

Kalemse şakağıma dayandı dayanalı

Her namluya bastığımda

Duyulur ruhumun ç/ağrısı

Bilfiil yoksunluğum

Bekası ömrün

Artık ne kaldıysa geride benden

Bir de beni ben edenlerden

 

İzzeti ikram soframsa boş

Kalabalık duygularım nasıl da nahoş

Anneme çok uzağım

Asla da düşmeyeceğim tuzağına münafıkların

Rabbim ve yağdırdığı sağanağı

Bir bir çekerken içime

Kulağım da ezan sesinde, baba

Varlığım ne ki büyüyen acılarımın yanında?

Sensizim.

Annemse hem var hem yok

Issızım

Ve ne fark eder yatsam ki aç ya da tok?

Tok sesi kaderin

İstifli hüznün bekası

Kayıp giden ömrün cefası

 

Andıkça Rabbimi

Ar bildiğim haysiyetimi sevgimi

Arz ettiğim bunca şiiri

Yeter ki

Talep bulsun dualarım Allah katında:

Ah, baba vakti mi şimdi göç etmenin

Öcünü almalıyım öncelikle bu devasa yaranın

Yâd edilesi dünümde kaldım kalalı

İlla ki gün doğacaktır benim için

Hüznüme ve sevgime kefilim

İçerlediğim için için

Tanıklığında imanın

 

Ter döktüğüm hayatın

Tozlu koridorlarında gidip geldiğim

Kıyama durduğum her ezan vakti

Aşkı tetikleyen acımla sağdıcım iken kalemim

Solumdaki yangın nüvesidir ibadetin

Yana yana nasıl da pişeceğim

Yeter ki sapmayım Hak yolundan…


( Sensizim Baba... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 31.12.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.