Bir Kelime Bin Bir Ýþlem-1-

Aksine Ýspatý  Yokmuþ Gibi Yalan Söylemek

Hayatý sözleri niyeti yakýn takibe almadan ondan uzaklaþarak yolumuza devam edince yalanlar ispatý mümkün olanýn ispatý mümkün deðilmiþ savý ile yaþamak konuþmak hayatýmýzýn elbette ki bir parçasý olacak ve bundan kaçýnýlmasý mümkün olmayacak. Ýnsan hayatý için çalýþarak insanýn hayatýný kolaylaþtýranlarýn becerisini kýskanarak bunu beceremeyeceðini bilenler kýskandýklarý için onun hakkýnda utanmadan yüzleri kýzarmadan karalamaya çalýþýrlar. Sanki az sonra aksi ispat edilmeyecekmiþ gibi çünkü aksi ispat edilse de yüzleri kýzarmaz utanma haysiyeti yoktur onlarda. Þöyle etrafýmýza baksak gazete ve haberlerde yüzlercesine rastlamak mümkün, burada isim vermeye hiç gerek yok, herkes bakýnca görüyor ve biliyor.

A-Anlamak mümkün deðil inanýn görünce ben utanýyorum onlar utanmýyor nedense!

B-Bakmak görmek deðil sadece bakarak bakmaktýr, öküzün trene bakarak bir þey anlamasý gibi…

C-Cavidan cumbada otururken etrafýndaki olan bu kadar tutarsýzlýða yalana dolan inanarak yaþayanlarýn olmasýndan dolayý, derin üzüntü içinde bakmaktadýr. Ýçindeki derin huzursuzluðu yok etmek için kör ve saðýr olmak iyi gelir dese de böylede yaþamak kolay deðil, görmek duymak gerekir anlamak doðruyu bilerek en geç ortaya gerçek çýkacak diye dürüst yaþanmalýdýr diyerek derinden bir ah çekerek, mutfaða doðru yöneldi akþam yemeðini hazýrlamak için.

D- Derya Haným karþýda Cumba da oturan Cavidan’ý dertli iç çeker görünce derdi olduðunu anlayarak yanýna gitmek için derdine ortak olmak için kapýya doðru yöneldi.

E-Eninde sonunda her þey doðrusunu bulur diye derin düþünceler içinde olan Engin iþyerinde adýna atýlan iftiranýn kurbaný olarak açýða alýnmýþ sinirli haliyle burnundan soluyarak eve doðru gidiyordu. Zimmetine para geçirdiði yönündeki iftira ve yalanlara maruz kalmasý yüreðini sýzlatýyordu. On beþ yýllýk memuriyet hayatýnda kasada ki paralara yan gözle bakmamýþ kendi canýndan fazla koruyarak emanete sahip çýkmaya çalýþmýþtý. Tüm deliller onu gösterse de bu yönü deðiþtirenlerin olduðunu biliyor ve zamanla ne yaparlarsa yapsýnlar okun doðru istikametine içten dönerek doðru yönü göstereceðine inanýyordu.

Mehmet Aluç