KAFESTEKİ KUŞ GİBİ
Gençliği yaşamadan altmış bir oldu yaşım
Ömrüm gurbette geçti hayal gibi düş gibi
Siyah bir tel kalmadı ağardı saçım başım
Çaresizim şimdi ben kafesteki kuş gibi
Neşe bize taksitle hüzünler gelir peşin
Temmuzda bile vurmaz bana şavkı güneşin
Dünyada yüzü gülmez ben gibi çilekeşin
Keder bitmek bilmiyor uzun süren kış gibi
Yaklaşıyor limana ömür denilen gemi
Dünya denen bu handa yaşıyorum son demi
Ondan uzak kalınca Şen köyümün özlemi
Saplanıyor bağrıma ucu sivri şiş gibi
Gelecek yarınlardan kalmadı artık güman
Dizlerimde takat yok gözüme çöktü duman
Yolun sonu göründü hızla geçiyor zaman
Şeytan dağından kopup yuvarlanan taş gibi
Gönlüm enginlerdedir onurum yücelerde
Ben derdimi söylerim satırda hecelerde
Gündüz gülerim amma karanlık gecelerde
Gözyaşlarım kaynıyor ocaktaki aş gibi
Abone oldum artık kederlere gamlara
Ruhum sanki tıkılmış mahpustaki damlara
Hasreti’yim belendim çölde kızgın kumlara
Kerbela’da kesilen o mübarek baş gibi
Garip Hasreti (Filat YAZICI)
01 /12 /2022 - İSTANBUL ÇEKMEKÖY.