Gecenin bir vaktinde
Uzakken kendime, kendimden
Kapladı, bir ağlama hissi içimi
Nedensiz ve zamansız
Anılarım geçti bir anda
Gözlerimin önünden
İrkildim derin bir sızı ile
Sevinçlerin özleminde,
Hasretle yanan yüreğimde...
Ağladım hıçkıra hıçkıra
Ağladım doya doya
Başımı katıp, dizlerimin arasına
Düşünmeden hiç kimseyi
Düşünmeden hiç bir şeyi
Ve bir an geldi ki
Başımı kaldırıp baktım semaya
Nemlenmiş yanaklarım,
Titreyen dudaklarımla
İçim o kadar doluydu ki
Kendimi gördüm sanki
Gecenin zifiri karanlığında
Kendim, ah kendim
Aydınlığa hasret kendim
Mutluluğa hasret kendim
Umman misali,
Sevgiyle doluyken kalbim
Sevilmeye hasret kalmış kendim...
Konuşmak istedimsede
Kendimle kendimi
Aklım sus dedi, yorma kendini
Sus ve dinle dedi
Yüreğinin sesini...
Ah be yüreğim...
Ah be sevgiyle yoğrulmuş yüreğim
Revamıdır bu hayat sana bilemedim
Yüreğim yorgun, yüreğim suskun
Mahcubiyet içinde,
Onu taşıyan bedenim
Bir desene bana be aklım
Bu çaresizliğin ezilmişliğinde
Bana ne diyebilir ki yüreğim
Yine sus dedi bana aklım
Sus ve yüreğinin sesini dinle
Ve ben çaresizliğimde
Dayadım başımı tekra dizlerime
Düşünürken kendimi kendimde
Nemlenmiş gözlerimi, yüzümü
Gülümseten bir sesle
Fısıldadı yüreğim mahçup bedenime...
Üzülme...
İncinsen de üzülme...
Ömür incecik bir yol
Doğumdan ölüme
Sen yolun yürü sevgimle
Unutma ki
Güzeldir hayat her haliyle
Hüzünleriyle, kederleriyle
Acılarıyla, sevinçleriyle
Her şeye ve herkese rağmen
Üzülme...
İncinsende üzülme
Yolun yürü sen sevgimle...
Ta ki kavuşan dek...
Seni sarıp, sarmalayacak eceline...