İçimde yaşadığım gerçeğin en tatlı yalanıydı mutlu olmak.

Seni ne zaman bir şiir gibi ilmek ilmek yazmaya kalksam beynimde bir fon belirir, eser öyle hüzün kanalıma..

Seni görmeden önceki yazdığım tüm yazılar hep ayrılık, acı, umutsuzluk üzerineydi. Ama sen başkaydın bir başka ettin gönül bahçemi. Sanki neydin biliyor musun? Öyle koca bir çölün ortasında açmış bir çiçek gibiydin. Ben de bu adı sanı belli olmayan ve ilk defa gördüğüm  türün adını "umut" koydum.

Sahi sen umut muydun? Yoksa umut diye görünüp karanlık dünyamı kapkara edecek olan mı?

Bırakıp gitmezsin değil mi? Yıllardır gönlünü böylesine coşturan birini görmemiş birine yapmazsın değil mi bunu? Vallahi her şey gözümde o kadar karanlık ki öyle bir şey yaparsan bir daha asla kimseye güvenmemekle beraber bu kuraklaşmış topraklara her tohum ekeni zehrimle filizlerim.

Bir anda ortadan kayboluşun belki hayatımın en zindanlarını yaşattı bana. Bilinmezlik ne kötü bir şeymiş yâr. Nerde olduğunu bilmeyip her gün farklı yerlerde aramak ve görürüm umuduyla sürekli oralara buralara gitmek ve eli boş dönmek; gece başımı yastığa koyunca seni düşünmek ve zalim gecenin insafında bir türkü dinleyip ciğerlerime cıgara dumanı çekmek ne demek bilir misin?

Kokunu her yerde duyar gibi gezmek, bir sarhoş gibi sağını solunu görmeyip gelene gidene çarpmak ve bunu zor farketmek. Bunun adı aşk mı diye düşünürdüm. Evet galiba aşkmış bunun adı. Yokmuş insafı; vurursa sillesini, yere yıkar dağ gibi adamları.. 

Bilirim belki okumayacaksın bunları ve de anlatmayacağım sana. Sessizliğimin sensizliğine bir gece vakti yakarışıdır bu. Gecenin sağır odalarında bir dilsizin gözyaşlarıyla anlatmak istediği duygulardır bunlar. Çaresizliğin içinde çare arayan gözlerin mazinin penceresini aralayıp istikbalin düşlerini görme eğilimidir. Acılara gebe kalan yüreğimin, mutluluk arzu edercesine can çekişleridir. Oysa insanı bitiren aşk değil, ihanettir. Aşk bir başka bir şey imiş. İnsan olduğumun farkına vardıran şey imiş..

R.T
( Gecenin İnsafına Kaldık başlıklı yazı Öyle_Gerekti tarafından 16.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.