Eğitimde Yabancılaşma


Yabancılaşma duygusuna sahip zavallılar guruhu haline getirmek için kurguladılar bu düzeni. Düşmanlarımızın gizlice planladığı bu sistem bize dayatıldı. Önce harf devrimi yapılarak bir gecede bir millet cahilleştirildi. Sonra ona yabancı bir alfabe öğretilerek kendine yabancılaştırıldı. 


Bu hareket aslında o milleti inanç, düşünce ve duygu dünyasından kopartılmak için yapılmıştı. Yani mankurtlaştırmak için. Ve başardılar da. Şimdi biz beyni yıkanmış mahluklar olarak efendilerimizin söylediklerini tekrarlamaya, onların bizim hakkımızda ve kendileri hakkındaki yalanlara inanmaya mecbur bırakıldık. 


Pavlov’un köpekleri misali her isteneni yapıyorduk. 'Böyle giyin' dediler, giyindik, 'böyle yaşa' dediler, yaşadık. BÖYLE İNAN DEDİLER, İNANDIK. Kim olduğumuzun farkına varmadık. Bizi kendimize, başka biri diye tanıttılar , kabul ettik. Aksi olan her şeyi unuttuk. Kendimizi bile. 


EĞİTİM KURUMLARInı  YABANCILAŞTIRMANIN ARACI HALİNE GETİRDİLER. Milyarlarca lira harcayarak bizi kendi uşakları olmak üzere eğittiler. Bizden olan üstün zekalıları milyarlarca masraflarla eğittikten sonra alıp ülkelerine götürdüler. 


Bu böyle gitti. Hatta gitmedi, aksadı. Zaman zaman gidişin yanlışlığını fark ettik, ama onlar gelip bizi yeniden kandırdılar. Büyük paralar karşılığı, uzman adı altında her beş yılda bir ülkemizi ziyaret ettiler, zaten bozuk olan eğitim sistemimizi daha berbat hale getirdiler, sorunları içinden çıkılmaz duruma soktular. 


Biz yine uyanamadık. Çünkü biz biz olmaktan çıkmıştık, başka biri olmuştuk. Bir kısır döngü oluşmuştu, bir kördüğüm. Bu düğümü çözemiyor, girdaplardan girdaplara düşüyorduk. Çünkü efendilerimiz öyle istiyordu, bu böyle olacaktı, başka çıkış yolu yoktu. 


Yok ders geçme sistemi, yok sınıf geçme, yok ortalamayla geçme; hepsi fasa fisoydu. Hepsi oyunlardan bir oyundu. Her bir sistem için milyonlar harcadık. Yıllarımız geçti, kuşaklar harcandı, ülke harcandı, bir millet kaoslardan kaoslara sürüklendi. Bütün bunların sorumlusu ve suçlusu da kendisine ihanet edilen millet oldu. 


Bakanlık eğitimden habersiz, eğitimi sürekli karıştırdı, durdu. Sistem üzerine kafa yorulmadı, düşünce üretilmedi, hiç bir şey tartışılmadı. Bir yarım yüzyıl böyle geçti, iktidarlar bürokratların, bürokratlar perde arkasındakilerin oyununda figüran oldu. 


Büyük masraflarla başlatılan her yenilik akamete uğradı, özde bir değişim yaşanmadı, hep şekilde oldu bitti her şey. Her yeni sistemin yanlış olduğu, yeni bir şey getirmediği anlaşıldı, uygulamada her birinin bir yanılgı olduğu ortaya çıktı.  

( Eğitimde Yabancılaşma başlıklı yazı EDİP GÜL tarafından 6.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.