BABAMIN KULAĞINDAKİ ÇİN İŞKENCESİ 

Babamın tedavisi iki poliklinik arasında bağlantılı devam ediyor: birincisi nöroloji, diğeriyse psikiyatri bölümü. Bu koşuşturma sırasında bizim dede kulağında hiç bitmeyen müziklerin çaldığını söylüyor, ayrıca devamlı erkek sesi icra ediyormuş bu şarkıları. Eh, şimdi yüce Google'a danışma vakti geldi çattı. Bilgi sahibi olmayınca yaşananları anlamlandırmamız ve kabullenmemiz oldukça zor oluyor açıkçası. Bunun yanı sıra dedelerimizin ninelerimizin tabiriyle kendi kendimizin doktoru olduk çıktık. Bazı nedenler bunu gerekli kılıyor anlayacağınız.

Neyse, meğerse babam müzikal halüsinasyon yüzünden ha bire şikayetlenip duruyormuş. Onun anlatısını olduğu gibi yazıma koyuyorum. Babamın kulak orkestrasında bakın neler çalıyor: ‘efelerin efesi, Bursa'nın ufak tefek taşları, yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar’. “Aman sarı Çiğdem'im…” diyor. “Yarım saat ya da bir saat sürer mi bir şarkı?”. “Üstüne üstlük akşam da ilahiler çalıyor, ümmet var.” diyor devamlı. Bununla da kalsa iyi, telefon numaraları bile tekrarlanıp duruyormuş. Hani bizim bozulup da durmadan tekrar yapan kasetler gibi.

Peki müzikal halüsinasyon neyin nesiymiş? Alıntının bir bölümünü paylaşıyorum: “Hastaların şarkılar, ezgiler, enstrümanlar ve melodiler duyduğu nörolojik bir bozukluğu tanımlar. Bu halüsinasyonların kaynağı, altta yatan psikotik hastalıktan veya işitme bozukluğundan kaynaklanmaktadır. Bu halüsinasyonlar genellikle nadirdir ve ardından zihinsel gerileme gelir. Müzikal halüsinasyon semptomlarından muzdarip hastaların çoğu daha yaşlıdır ve onları hastalığa yatkın hâle getiren başlangıç koşulları vardır. Belirli bir tedavi şekli bulunmamakla birlikte, araştırmalar halüsinasyonları hafifletmede başarılı olacak ilaçlar ve alternatif tedaviler keşfetmiştir. Halen bu derdi çekenler için tek etkili tedavi gerçek müzik dinlemektir. Bu, beynin müziği işleyen alanlarına yapılacak bir iş verir ama elbette bu çözüm, ağır işitenlere pek yardımcı olmamakta. Zihinlerindeki kesintisiz müzik kutusundan kaçış olmayanlar için umulabilecek tek şey, bir sonraki şarkının iyi bir şarkı olması.” 

Karısını Şapka Sanan Adam, Uyanışlar, Migren ve Müzikofili gibi eserleriyle tanıdığımız dünyaca ünlü nörolog-yazar Oliver Sacks’in son kitabı Halüsinasyonlar mutlaka okunmalı diye düşünüyorum çünkü babamı anlamak yolu yarılamak gibi bir şey. Bu müzikli Çin işkencesi uzun süre sürdü ve doğrusu sormaya korkar olduk. Düşünsenize, “Bugün hangi şarkı çalıyor baba?” demek bile bir nevi dalga geçmek gibi karşılanabilir. Ücretsiz konserlerin sonu gelmeyecek sanıyorduk ama bu uzun süreli suskunluk belki de işe yaradı, şimdi şikayetler azalıp tükendi. Hangi hastanın kulağına peydahlandı bilinmez tabii.

H. Çiğdem Deniz
( Babamın Kulağındaki Çin İşkencesi başlıklı yazı çitlembik tarafından 27.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.