Gelişen ve üreten ilişkiler paralelinde insanlığın düşüncesi, bilgisi, buluşu, deneyleri de gelişiyordu. Zaten gelişmeler temelde hem kolektif alan içindeydi.

Hem de gelişmeler tekil özneli değil kolektiftiler. Buradaki gelişmelerden kasıt kişi biyolojisi ya da kişi anıklığı değil. Kişiler üzerindeki elektronik, tıp, kuantum, üretim gibi ortak memlerle olan gelişmelerdir.

Üretim kolektifti. Gelişen bilgi ve bilinç kolektifti. Bilgi, biliş, buluşlar ve bilginin uygulamaya sokulan kullanımları da kolektifti. Bilgi, biliş, buluş bugün bile kolektif kalmıştı. İnsanlığındılar. Türün mirasıydılar.

Bilgi, buluş, tasarım, araştırma geliştirme şu veya bu biçimde, eninde sonunda insanlığın gelişmesi ve insanlığın kullanımı oluyordular.

Üretim hareketi olan eylemler, kişisi aklı, kolektif aklı, teknik teknolojileri etkiliyordu. Kişisi akıl ve kolektif akıl da; üretimi, bilişi, buluşu ve teknolojik eylemleri etkiliyordu. Bunlar bir sarmal ve zorunlu olarak karşılıklı bağıntı girişmeydiler.

Bir insan fikren gelişmese bile, kolektif mana, kolektif alan insanın düşünce ve yeteneklerinden aşkındı. Gelişmeler bir kişinin ilgi ve ihtiyaç alanı içinde olmasa bile; biz duymasak, görmesek, bilmesek bile; kolektif alan kesikli sürekli olarak her alanda gelişiyordu.

Bilgi kolektif alanla gelişse de, bu gelişme köleci paylaşım olmakla köleci kullanımlarına da dönüşüyordu.

Bu gelişme kapsamında inanç eksenli söylemlere bakarsak; El bu kolektif gelişmeler ekseninde kolektif gelişmelere koşut olarak yaratıcı da olmuştu.

Artık köleci alan içinde El 'in yaratıcılığı en ön plandaydı. El bütün kuşatmalarını şimdiden sonra mülk sahibi olmaktan çok, yaratıcı olması üzerinde etki sanatını konuşturacaktı.

Bu nedenle kişilerin aklı içinde daha çok kolektif akıl, daha çok kolektif bilgi vardı. İşte kolektif bilgi içindeki El kavramı da bu kolektif bilgilere dayalı olarak kolektif anlamaların, kolektif kapasitelerin ürünü olan yaratıcılığa bürünecekti. Kendisini toplumun gelişme düzeyiyle tanımlayacaktı.

Bu bağlamda El nasıl kolektif zenginliği mülk sahibi mana olmakla donanmışsa; şimdi kolektif kapasitelere bağlı olan yetilerle donatılacaktı. Donanan etkin söylem manaydı.

Oysa donanmış olan kişiler somutluğu olmakla, zenginlik ve donanma yine bir mana sıfattı.  El yine kolektif alanda, kolektif bir kozmolojik bilgi içindeydi. El ‘in mülk sahipliği de bu kozmoloji manası içinde gizlenecekti. El bu bilgi ve bilinç ile kolektif davranışlı sanallıktı.

( İttifaklar Birer Referans Noktasıydılar 69 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 19.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.