Gelirdim her gece

aynı sokak , aynı köşe

aynı pencerenin altına

beklerdim öylece 

sonra derin bir nefes alırdım

üst üste  sigaralar yakar

hayallere dalardım

aslında ben oldum olası karanlıktım

kendimi bildim bileli

karanlıktan korkardım

ama sen oldun olası güzeldin

hep ışıkların yanardı

Şairin dediği gibi 

" Şimdi seninle göz göze gelmek

ne güzel bir intihardır . "

bilmeni isterim ki  mihri-mah

ben senin bir gülüşüne dünyayı

bir bakışına gençliğimi yakardım

sonra bir güneş doğardı üstümüze

sen usulca perdelerini açardın

konuşmazdın , susardın

ben söyleyemediğin herşeyi

gözlerinden anlardım

unutur musun diye sormuştun ya

söylesene ben seni gülüşünden öpmüşüm   

sence unutmak kolay mı ?

öylesine tuhaf sevmişim ki seni

şu an tüm evrende bir yangın çıksaydı

mesela tüm dünya alevler içinde yansaydı

umrumda bile olmazdı

ben yine  sadece gözlerine bakardım

çünkü ben sana mecburdum

gözlerin bana tuzaktır

geceler ışığını kıskanır 

çünkü , ay güneşe  tutsaktır

tuhaftır ki ,

ne zaman  gözlerimi kapatsam

sen gelirdin aklıma

gülüşünde bir papatya

ve elinde bej rengi bir hırkayla

keşke daha önce tanışsaydık seninle

ilkokul çağlarında mesela

o zamanlar göz göze gelseydik

en sevdiğim kokulu silgimi bile hediye edebilirdim sana

( Bej Rengi Papatya başlıklı yazı Görkem Tunç tarafından 6.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.