Kırpılası bir yıldızsın sen, yaldızlı
ve cafcaflı yollarında umudun sihirli bir iç döküş.
Şiire namzet bir gülüş, öksüz
imgelerin derdinde
Tasası bana kaldı nasıl olsa dünlerin
firarının
Nice kıyıma mazhar fidanlar
Basmakalıp olsa keşke gecenin menşei
İri kıyım adamlar gökten toplarken
kırpılmış yıldızları
İzahı var ya da yok
İfa edilesi bir görevden öte
İçimde kalan ukde ve nice şiir
Temassız kart gibi eşlik eden
Tema’sı hayatın
Heba olunası ömrün fukara düşleri
Metanetliyim Rabbim ve merhametli
Senden öğrendim ben sevmeyi ve
merhameti
İçim tıkış tıkış
Aralıksız eşlik eden nice yaş
Yasın da firarı olsa keşke ah, keşke
Ümmeti duyguların
Uleması dünlerin
Uyruğu aşk…
Uzantısı özlem
Dipsiz bir kuyudan çıktı çıkacak
dertler
Fani dünya
Fedaisi olduğum duygular
Ah, bir de aralıksız esen rüzgâr.
Matemi dingin değil sözcüklerin
Meali aşk kokan bir fihrist kayıtlı
aklımın raflarında
İçimde çekçek
Dışımda kırık çekmece
Basitten zora giden bir problem gibi
Kayıtsız kalamadığım duyguların
Metazori değil yaşam
Medet umduğum bir hazan
Göğün devasa ekseni kırık içimde
saklı hicran
Mimozalar ektiğim
Mısır Piramitleri gibi dizildiğim
Ne firavunu dünün
Ne de kırılası putlar
İzafi bir cümle değilim ben
İdrak ettiğim kadar mutlu
İfa ettiğim kadar
Ne dilerse benden kader
Bir reçete ise özlem
Bir de rabıtası sözcüklerin
Yüreğin radarı misal
Acılarla umutla hemhal
Miri duyguların
Meali yaşamın
Mikado çöpleri gibi dağıldığım
Bir hazan reçetesi olsa olsa yaşam
Kat ettiğim yol ne ki ne?
Kat çıktığım şunca merdiven
Delik deşik ruhum
Divası ömrün
Daveti sevginin
Arpacık kumrusu gibi giyindiğim
kanatlarım
Kayrasında mevsimin
Kadirşinas bir özne olmanın
Güncesi ve güftesi
Ve işte başladı resital
Mademki adı dua
Mademki eşlik eden Huda
Mademki sevdim seveli karşıma
Çıkan hangi hayal ve duyguysa
Elbet kimsesizliğimi sonlandıracak
Mevla…