-Ladese tutuşalım mı?
-Nesine?
-Sen ne  istiyorsan....
-Ben hiçbir şey istemem ki.
-Ayakkabısına.
-Tamam o zaman,tutuşalım.

İki kafadarın  bu sohbetlerine kulaklarım artık aşinaydı,bitmiyordu ki bu kumar gibi,bir gün ayakkabı,bir gün pantolon,bir gün gömlek,bir gün ceket,bir gün kravat.... 

Yalnız kaldığımız vakit merak ettim sordum,çok dikkatimi çekmişti çünki,insan bu kadar unutkan olabilir miydi?

-Sende hiç akıl yok mu,dedim,severdi benim şakalarımı, gülümsedi.
Paran mı çok,dedim, har vurup harman savuruyorsun.Kimsesiz çocuklar var,yaşlılar,engelliler,özürlüler var  yardım etmek istersen.

Öyle bir cevap  verdi ki bana,utancımdan yerin dibine girdim,yanaklarım elma gibi kıpkırmızı oldu:

"Sen benim zengin olduğumu ya da aptal olduğumu düşünüyorsun ama çok yanılıyorsun,onu benim kadar tanıyabileceğini sanmıyorum.Hergün  aynı ayakkabıyı aynı elbiseyi giyiyor,yardım etmek isteseydim gurur yapar,kabul  etmezdi,belki küserdi;ben de onu kaybetmek istemediğim için böyle bir oyuna başvurdum.

Sen alnından ve elinden öpülesi ne mübarek bir adammışsın be koçum!
( Lades başlıklı yazı berberce tarafından 24.09.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.