Dünyada ve özellikle ülkemizde hızla bozguncu akımların tesiri altında kalarak çöken gençliğimizin asıl suçlusu kimdir? Bunu kendime sormadan edemiyorum!..

Eskiden sağ - sol gençliğin bir ideolojisi vardı. Onlar için vatan, bayrak inancından asla taviz verilmez, karşı tarafın inancına saygısızlık gösterilmez, edep dışı şeyler, ulu orta yerde ifşa edilmezdi.

Bir tarafta kandil geceleri içki içerek alay eden bir gençlik, diğer tarafta Kur'an'ı Kerim'i tekmeleyen sapkın liseliler, vücudunu alabildiğince sergileyip vücut benim kimse karışamaz diyen sözde sanatçılar ve alabildiğince utanç verici karelerin yaşandığı, inancımıza ters yaşam tarzları...

Bu örf, adet, inanç ve milli değerlerimize ters karelerden hakiki manada sağ ve sol cenahtan "insanım diyen" kimsenin memnun kaldığını söylemek mümkün değildir.

Bizim 24 saat alkol kullanan sarhoşumuz bile Ramazanda içki içmezken, içimizdeki ecnebiler, biz onların onlar bizim kutsal günlerimize saygı duyar, haya eder gerekli saygıyı karşılıklı gösterirdik. Bugün bize ne oldu'ki böyle edep, haya, saygı kalmamış.?

Diğer tarafta cephelerde düşmana karşı savaş veren kınalı kuzular, insanımızın dertleriyle dertlenen, vatan millet sevdalısı gençler. Öbür tarafta tüm manevi değerleri bir tarafa atıp, radikal örgütlerlerin tesirinde ve maddi çıkarlar peşinde yurtdışına kaçma planları yapan gençlerimiz..

Bu topraklar bize şehit, şüheda ve gazilerimiz den kalmıştır. Bugün kaçtığınız, Türkiye sırlarını ifşa ettiğiniz, bazı çıkarlar için koşup gittiğiniz Batı, Avrupa, ABD asla size yar olmayacak ve işi bittiği andada sizleri hain ilan edip kapı dışarı edecektir.

Şunu anlarım insan ilim tahsil etmek, bilimsel araştırmalar veya Allah'ın adını âlâ tutmak, ülkesine maddi, manevi güç taşımak için kıtalar aşabilir. Ancak kendini, özünü unutmamak Türkiye düşmanı olmamak kaydıyla..

Sol cenah sucu karşı mahalleye yükleyip oy devşirmek ister, kendi mahallesi içindeki her türlü kiri, pası görmez. Geçmişte bırakmış olduğu devasa enkazı kaldırıp, kendine yeni temiz bir sayfa açıp yol haritası çizmez.

Sağ cenah boy aynasına bakıp nerede hata ve yanlış yaptığını araştırıp nefis muhasebesi yapmadan, onlarda karşı cenaha ateş püskürür, "vurun abalıya" misali olan iki arada bir derede bu millete ve genç neslimize olur!..

Bir kısım insanımızda etliye sütlüye dokunmaz, üretmez işin içinden sıyrılır gider. Okullar açtık, fabrikalar çalışıyor, her şeyimiz var rahatlık batıyor, veya açız aç derler ama! Bir ilaç, bir çare sunup ellerini taşın altına koymazlar..

"Oysa içi boş eğitim, maneviyat tan yoksun gençlik, özünden, tarihinden habersiz batı hayranı nesillerden ne bekleyebiliriz"?..

Kardeşler! Bize Batı'nın kumaşı, elbisesi, hiç bir örf adet ve kanunları uymaz, bizi tatmin etmez. Belki geçici olarak uyuşturur, güzel rüya gördürür uyanınca sonu hüsran, intihar olur..

Bu işin parti - pırtı, iktidar-muhalefet konularıyla alakasıda yoktur. Her fert bunu böylece bilmek, inanmak ve ülke çıkarları, milletin refah ve mutluluğu için uğraşmak mecburiyetindedir..

Helbette ülke yöneticileri, yönetenlere  yetki verenler, kanun yapıcılar, çıkan kanunların uygulanmasını takip etmekten sorumlu olanlar, patronlar, ülkenin belkemiği işçiler, mühendis, amir, müdür, eleman, onları yetiştiren öğretmen, öğretim üyesi, imam, anne, baba… Evet herkes, hepimiz yaptığı işi doğru yapmak ve  Allah’tan korkmak, her işimizi düzgün ve sorumluluğunu bilerek yerine getirmek zorundayız. Yoksa yarın bunların her iki dünyada acı olarak karşılığını alırız..

Allah cc bir takım milletlere, insanlara bazı  musibetler, belalar verirken bu onların suçlu, günahkar, hatalı olmalarını da gerektirmez. Allah bazen bir hikmet ve imtihan gereği suçu olsun olmasın herkese bela, musibet verebilir. Hatta tarihte en büyük, en ağır imtihanları peygamberler ve Allah’ın sevgili kulları çekmiştir...

Bize düşen içinde bulunduğumuz olay ve hadislerden ibret alıp, akıllı, sabırlı, küfürsüz, riyasız, amasız, fakatsız dini, milli ülkemiz, neslimizin geleceği için doğru hareket etmek mecburiyetindeyiz..

Unutmayalım'ki! Bizim Dini, milli şuurla donatılmış, Fedakar, vefalı, sabırlı, başı dik, eğitimli, vatan bayrak sevdalısı, bu milletin dertlesi, hırs ve çıkarların kurbanı olmayan, sapkın ve sapık yapılardan, radikal örgütlerlerden uzak, demokrasi, hukuk içinde kalan nesillere ihtiyacımız vardır. Velhasıl! Bu ülkenin kurtuluşu ancak onlarla mümkün olacaktır..

Ahmet Ali Canbaz 16/06/2022
( Suçlusu Biziz başlıklı yazı Ahmet Canbaz tarafından 30.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.