Renklere asılıyım yoksa hüzün müdür
bana askıntı?
Sözcüklerim var nemli.
Ah, tutulan nutkum sevecen ve hürmet
ettiği
Şu cihanda saklı imtiyazı sevginin
Bazen kararan havanın peçesi
Gizinde gecenin
Göçmen kuşlara öykündüm öyküneli
Mihrabı solgun.
Aşkı hatırşinas bazen yorgun
Ruhun güftesi
Şiirdir yarına namzet
Şiirdir yaralara merhem
Aşkın kölesi
Kayan şirazesi belki de dünün
Gün mizaçlı bir sevda nasıl da
örgündür yitimi
Yalnızlığın
Ve görgülü ruhum
Aşkın dansı
Kolluk kuvvetleri gibi adeta
Şairin solgun benzi
Hür doğmanın ötesi
Yaşamın meali
Sefasını süremediğim yer gök
Bazense yere göğe sığamadığım kadar
kök
Saldığım hazan bestesi
İhraç ettim duyguları
Manivelası günün geceye
Sürgün edilmiş düşlerin nidaları
Kesik kesik nefesi şiirin
Kasmadan sevmenin ertesi
Hicazı saf tutulası hüzün
Ricası gönlün
Başım gözüm üstüne hürmet ettiğim
kaderin
Soluksuz nameleri
Ölgündü madem dün
Olgundu madem çiçekler
Bazen açmadan solan sümbülün gülün
Her biri ayrı nimet
Aşka namzet yaratıldığımızın
güzellikleri
Nasıl ki saklı içimizde bir bir
Nazenin coğrafyalarda süzülen
ceylanlar gibi
Bir mihenk taşı yaşamak
Taş taşımadan ağrıyan yürek
Konfetiler serpilesi bir iklim
Nicedir uzağında mevsimin
Bahar ya da kış
Bir batında doğan ay ve güneş
Solmasın da güleç yüzü sevginin
Ağır bir top mermisi adeta
yüklendiğimiz
Oysaki zarif ve nazenindi gülen
yüzlerimiz
Gergin bir ipin koptuğu ansızın
Seken heceler saklı içimizde o
bitimsiz niyazın
Bazense kopan bir gürültü
Dinmezken nazı yârin
Doyamadığımız kadar sevmeye
Delişmen rüzgâr
Deli gönül
Hatırına bunca yılın
Hatmettiğimiz nice hikâye nice şiir
İkamesi yaşamın
İnatla sevip de yürüdüğümüz şu
yollarda
Varsın yarıda kalsın hikâyemiz
Vardır elbet devamı
Ümidi kesmediğimiz kadar kaderin
Yoncası yongası
Kırağı çalan bir şiire yaslanıp
Yaşamanın nasıl da çıkar tadı
Yeter ki lafta kalmasın sevginin dilemması