SEVGİ HOŞGÖRÜ SINIRLI
SAYGI SINIRSIZ

Şunu baştan söyleyeyim; çok duygusal bir milletiz. Bu bizim genlerimizde var.
Her olayda önce duygularımızla,  mantığımız savaşır ve %99.999 duygulamız galip gelir.
Farz edelim, gözümüzün önünde iki kişi kavga ediyor ve birisi dayak yiyor. Hele hele dayak atan diğerinden daha cüsseliyse "Kesinlikle zayıf olan haklıdır!"  diye düşünüp,  dalarız.
Allah ne verdiyse artık.
Ortalık durulup gerçekler ortaya çıkınca ve aslında zayıf olanın haksız olduğunu öğrendiğimizde acı acı gülümseriz sadece
"Ülen boşuna hırpaladık zavallı adamı. Haklıymış meğer!" diye de düşünürüz.
Çocuğumuz mahalledeki arkadaşıyla kavga etse; daima haklıdır çünkü o bizimdir.
Bizim kafamızdaki şablon: ZAYIFA ve BİZDEN OLANA  YARDIM ETMEK İNSANLIK GÖREVİMİZDİR! 
İki ülke savaşır; hemen kendimize yakın olanı haklı ilan eder, destekleriz.
Aynı şekilde,  hoşgörüyü de tanıdığımız ve sevdiğimiz kişilere gözümüz kapalı  gösteririz.
Çünkü tanıyoruz,  çünkü biliyoruz.
Ya haksızsa!
"Adammm sen de, ölüm yok ya ucunda!"  diye geçiştiririz.
Sonra ne mi olur?
O gösterdiğiniz sınırsız sevgi ve hoşgörü kişileri yüzsüz yapar,  arsız yapar.
Öyle bir an gelir ki karşınıza dikilip kafa tutar.
Bunun eğitimi ailede başlar.
Elbette çocuklarımızı seveceğiz,  elbette goşgörülü davranacağız ama bunun bir sınırı olmalı.
Hiç kimse her zaman haklı ya da haksız olamaz. Onun için hakem pozisyonda kaldığınızda duygularınızı terazinin bir kefesine,  mantığınızı da üstüne fazladan bir gram  ilave edip diğer kefeye koymalısınız.
O durumda mantık daima ağır gelecek ve adalet kazanacaktır.
Her işte vicdanınızı öne çıkarırsanız; hiç farkına varmadan  merhamet girer içine o zaman adil olmanız  zorlaşır.
Nasıl objektif olur insan?
Elindeki terazinin kefelerine bakmadan,  her iki tarafı da dengede tutarak! 
Yani,  sevgi ve hoşgörünün sınırları olmalı.
Peki,  ya saygı? 
Saygı sınırsızdır!
Herkesi,  her şeyi  sevemezsiniz ama onlara saygı duymak zorundasınız.
Unutmayın sizin hayatınız ne kadar önemli ve değerliyse; karşınızdaki insanın,  hayvanın, ormandaki ağacın,  saksıdaki çiçeğin, kenardaki böceğin de yaşam hakkı o kadar önemli ve değerlidir.
Bunlardan birinin yok edilmesi tüm canlılar için son derece tehlikelidir.
Yaratan öyle bir organize etmiş ki evreni; yarattıklarının  her birine ayrı ayrı görev ve misyon yüklemiş.
Biri yok olursa, halka kopar ve yaşam dengeleri altüst olur.
Sınırlı olmak kaydıyla SEVECEĞİZ, HOŞ GÖRECEĞİZ!
Yaratılan her şeye de SINIRSIZ SAYGI duyacağız.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
( Sevgi Hoşgörü Sınırlı Saygı Sınırsız başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 21.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.