Düşle rüzgârı
Bir batında doğan gecenin fıtratı
Aymazlığım
Açlığım tokluğum
Göğsümden vurulduğum yatsı öncesi
ağrılarım
Adaktır gün
Adadığımdır ömür
Adım yok adımladığım yoldan geride
kalan kadar
Ümmeti aşkın
Müridiyim ben hüzün denen seyyah
yorgunluğun
Mademki yine vurdum dibine
Tüten dumanı şehir vapurunun
Bak, nasıl da kamaştı gözlerim sana
her b/aktığımda
İllettir gece
İnhisarında bu aşkın
Meyyali demin
Dertlendiğim kadar mutlu bir yüreğim
Acımla beslendiğim aşikâr
Açtıkça pencereyi sırtlandığım şu
bahar
Yazın dahi esiri olmadan
Hazanda göç eden kuşların hatırına
Bazen ıskaladığım
Ziyadesiyle ıslıklandığım
Şeşi beş kimi gölge
Düşeş attığım günün sureti
Bir milatsa aşk
Miadı dolmadığı kadar iyi gelen
yüreğe layığıyla yaşamak
Sözcüklerdir kefenim
Sözcüklerdir dündeki kundağım
Yine sözcükler arşı alaya çıkan
Kundaklanmış her biri
İmge tutkunu satırlar
Yüreği ihya eden şiir kadar
Var mıdır söyle var mıdır?
Dipçiği ile vurulduğum bir şiirden
arda kalan
Nemli gözlerim
Islak kâğıt
Kalemin fendi mademki yendi şu arsız
yüreği
Müzmin sertifikamdır şiir
Manen zengin şu sevdalı d/ağlar
D/ağlandıkça yürek coşan bir nehirim bentleri
yıkan
Coşkulu yüreğim aşkla ihya olan
Bir hece bir resim
Bir çini bir çile
Örgülü saçlarım kaldı dünde
Çilli yüzüm ve elimde oyuncaklarım
Kâbus görmediğim zamanlara
zimmetliyim
Ve işte şiirin muhtırasını veren
ilham
Kimine göre her gün yazdığım bir
ferman
Kimliğimde saklı nice sıfat
Kindar gölgelerden çok uzak
Bir mıntıkadır yaşadığım kadar da
Yakın durduğum maneviyat
İfa etmek değil benimki
Yüreğimdeki t/aşkın zemherilerde olan
yolculuğu
Ve işte yanıyorum ateş gibi
Ve işte anıyorum aşkı aşikâr aşina
olduğum
Hüzün cetveli
Minvalime sadık bir emir eri gibi
Komutlar verdiğim belleğimi
Ele geçiren yüce sessizlik
Aşkla koştuğum tek makam
Ayırdına vardım artık yalnızlığın ve
yokluğun
Varlığıma şerh düştüğüm
Şu şiirler de olmasa
Nice mi olurdu halim?
Nazenin gölgemle nasıl ki düştüm
peşine aşkın
Nazmettim hayale
Namerttir sevmeyen yüreğiyle
Nakkaşı aşkın
Nesri yalnızlığın
Dur bakalım daha ne yazdım ki?
Yazgıma rücu ettiğim
Nükseden bir ilham ki beni benden
eden
Nihayetinde kendime usulca
d/okunduğum
Aşk ateşi ile yanar kıblemde saklı
ruhum
Tükense de gücüm
Gücüme gitmez yaşamak
Güç bela sevenlere inat
Gün yüzlü bir dervişim ben aşka biat
Yaşadığım çağın çok ötesinde eser bir
rüzgâr
Gecemi gün
Günümü yıl bildiğim
Ve yıllandığım şu şiirlerle yatıp
kalktığım
Aslında rükû eden varlığım aşkın dergâhına
Tutuşan yüreğimle kondum işte en
tepeye
İlahi Aşkın kızağında kavuştum
Rabbime
Ölümsüz addedilen bu aşkı mademki
kıblem belledim
Nazım da niyazım da dinmeyecektir bu
beden yaşadıkça
DOSTLARDAN İNCİLER
TEŞEKKÜR EDERİM
"Gün gelir, şiir bırakır yorgun şâirin kolunu,
Tek başına yürümeye devam eder yolunu.
Islanır gam yüklü bulutların gözyaşlarıyla,
Üşür, yüreği titrer mısraların şubat ayazlarıyla.
Hüzzam bir besteyle ağıt olur şehit cenazesinde,
Sultâniyegâh notalara eşlik eder bir tazenin düğününde.
Buram buram hasret kokar bir askerin mektubunda
Ve şâirin kaleminde yazamadığı en güzel mısralarıdır şiir,
Sevdadır, hasrettir, vuslattır şiir.
Gurbettir, çiledir, muhabbettir şiir,
Sabırdır, isyandır, nasihattır şiir,
Savaştır, zaferdir, barıştır şiir."
Âsi nefsime, ilâhi tebliğdir şiir.DEĞERLİ SÜRGÜNADAM HOCAMA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM