Efsane 17. (Gurbet)

Beni merak edip soran olursa
İşsiz güçsüz, avareyim, gurbette
Durumuma kafa yoran olursa
Dağılmadım yekpareyim gurbette

Bir bilseniz gurbet neler çektirir
Hasret bana göz yaşaları döktürür
Senelerin yorgunluğu, çöktürür
Dert yığını biçareyim gurbette

Çoluk çocuk beni liman biliyor
Sözlerimi emir, ferman biliyor
Varlığımı derde derman biliyor
Onlar için yer küreyim gurbette

Tarihimi okuyanlar bilirler
Tanıyanlar yanımıza gelirler
Her konuda bizden bilgi alırlar
Hem örneğim hem töreyim gurbette

Bazen olur memleketi düşleriz
Dönüş için çalışmaya başlarız
Bir çok sosyal konuları işleriz
Danışmanım meşfereyim gurbette

Nice bilen insanları geçtiler
Giymek için bana kaftan biçtiler
Karadeniz temsilcisi seçtiler
Tek başıma bir yöreyim gurbette

Yazdıklarım, saydıklarım nemüne
Faydam olur, ya da olmaz cemine
Liste uzun yer veremem tümüne
Milyonlardan bir zerreyim gurbette

Angaryayım pazarında onların
Ölsem yatmam mezarında onların
Yabancıyım nazarında onların
Misafirim, bir süreyim gurbette

Tazlakları benzer zalim çeteye
Bakışları dokunuyor mideye
Bu da Türktür deyip geçer öteye
Bir sayıyım, bir çehreyim gurbette

Ah Mikdadî! ..Kime oldu hayırın?
Pek yakında biter senin kahırın
Vatanımda bana mezar ayırın
Bittim ölmek üzereyim gurbette

Mikdat Bal

( Efsane 17. (Gurbet) başlıklı yazı Mikdadi tarafından 11.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.