Yalnızlığın ikramıydı şiir…

Tükenen zamanın türettiği bir duygu seli adeta ve verilmiş muhtırası günün, gece sözlerinde asılı iken aşka sadık bir Külkedisi.

Hüzün bohçası her öğün dolan.

Hazan rüzgârı ömrün şatafatlı yalnızlığı ile g/izlenen.

Ah, o dilbaz rüzgâr karambole giden mutluluğun nişanesi ve soluksuz bir arayış.

Canhıraş yüreğin kıblesi, sedeften gülücükler asılı göğün kancasında.

Maviden mintanı gecenin delip deşen gözleri yalnızlığın.

Şimdi bütünleştiği kadar şair şehre cübbesini giydirdi ve düştü yola…

Ah, o seyyah izdivacı şairin körüklü sözcükleriyle ve bir ömür kendiyle cebelleştiği kadar cebelleşmedi hiç kimseyle ne de şiirle.

Hüzündü şairin nesri.

Şair idi şehrin ölü nefsi.

Hazandı sürat motoruna bindiği ve günlerini mevsimlere b/öldüğü.

Kare kodu hayatın ve düş öbekleri.

Bir resitale davet edildi şair ve serenadı ile eşlik etti.

Gün kapıştı sözcüklerle ama güneş batmadan yazmaya girişmedi şair ama bu da yetmedi:

Kapris yapandı kalem bir punduna getirip istirahate çekilmenin yollarını arıyordu ve ölü taklidi yaptı ama şair kanmadı çünkü ölen kalem değil günbegün büyüyen yaraları ile kalbiydi.

Kalbiydi tutuşan.

Kalbiydi mantığına rest çektiği.

Yaşlı değildi şair bilakis yaşından çektiği değil dünde saklı neşesiyle saklı tuttuğu efkârın zıt kutuplar nezdinde birbirini çektiği nasıl da nasıl da aşikârdı.

Minnet etmediği bir Allah’ın kulu.

Mütereddit sözcükler bahşetmedi bilakis yüreğiyle ve coşkusuyla yazmaktaydı.

Cüret ettiği sadece değişmezi adına bozuk düzenin.

Cüssesi neydi aynı zamanda?

Aymazlığında dünyanın ayna tutan kalemi içine.

Avurtları çöktü sonra göğün.

Sonra denizler çekildi ve kurudu dere yatakları oysaki dereyi görmeden paçalarını sıvamıştı kalemin ve emi büyük yerdendi madem…

Matemiyle örtüşen kalemin kulağına fısıldadığını Sağır Sultan dahi duymuşken ve kimse şairi duymazdan gelen sönmedi coşkusu sönmedi gözlerindeki İlahi Işık:

Baktığı her yerde herkeste Rabbine vakıftı bir o kadar metanetli nihayetinde kalem yola geldi ve yoldan çıkan kimse üstüne alınmadan ve bir Allah’ın kulundan dahi korkmadan yolunu adımlamaya devam etti edecekti de.

Katsayısı hüzün olan sözcükleri tek tek b/öldü ve ekledi yüreğini bazen geri durdu ama mücadelesini sürdürmeye kararlıydı yeter ki Rabbi terk etmesin şairi ve biliyordu da etmeyeceğini ve tüm sevgisini Rabbine ithaf etti mademki vakti vardı ve de bir yüreği ve kalemi elbet reşit kılınacaktı sözcükleri ara vermeden yazıp sevdikçe şair…

 


( Yalnızlığın İkramıydı Şiir... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.