Ne âb-ı reha gördüm bunca nass'ın mihnetinden , 
Ne âb-ı safâ buldum bunca hikayey-i hayat'ın vehminden . 

Bi - garib , yoksun ve yıkık duvarlar , 
Galiba ruhum , ruhunu hasretle sıvazlar .

Ne çeşm-i bostânım gülistan oldu sende , 
Ne de bunca sırrâni mestan oldu bende . 

Ben gürebayım , hazar kıyısından firdevs'i âlâya kadar , 
Benim hakikat mihnetimde doludur nice yaralar . 

Tabib , çeşm-ü abây-ı şifa indirsen acziyyetime , 
Habib , ruhum mukarreb bağlıdır oysa senin yüce namzetine . 

Meyl-ü firâr'ım hakikat sahasında neye yarar , 
Bu garib'in tüm çilesini gam dan sonra teneşir aralar . 

Paklar mı zannedersin ruhumu oysa dünyanız ,
Bir garib sadâsı yükselir arş'a , oysa ne çilekâr imiş dünyamız ! 

Hasret-i hazân bunca şevk-ü şiârım hepsi kaderle sırdaş ,
Benim nice türlü yaralarım var ki kederle arkadaş ! 

Ey cihân-ı eflâkım yüz binlerce âh'ım var , 
Nerede kaldı oysa hakikat namzetinde adli karar ? 

İlâhi! ben yaralıyam ki bu civân'ın acısı ne türlü geçer , 
Fırat'ın dibinden Diclen'in ötesine kadar dinmeyen bir ummân'ı keder . 

Bilmem bu cihan ne türlü bir mahşerdir ,
Hakikat mi hakikat , acz-i garib'in beşerdir!

El - Hâk ! Vurdu her yanımızı en sevdiğimiz taşlar , 
Âh nice sürmeli gözler , nice âhu bakışlar ! 

Ser - kemendim mihnet-i pâyinden vuslat'ım ister , 
Islah olmayan bu garip kalb'i , hangi ceza pisler ? 

Ğayr-ı kâh dilde , kâh meilde yoksun râh'ım,
Her lafza-i Celâl'in hakkı için ben âh-ı eyvâh'ım ! 

Tazarrû içinde kalmış cümle cihan ki harp olmuş , 
Süleyman'ın da peygamberliği , Allah'a kullukmuş . 

Sefer , sefer diye debelenir hazan gözyaşlarım'ın kinayesi , 
Neredesin yetiş artık imdadıma Ey Alemin Efendisi ..

Cümleler yitik , manalar eski , 
Karanlık sinelerde nûr aramak , ne denli bir çelişki ! 

Eyvâh , bir nefess ki cihâne hayat bulduk , 
Eyvâh , unutuldu asr-ı miâdında kulluk ! 

Ne secdede eğilen başlar ferahnâk oldu , 
Ne mazide yeşeren aşklar hakkın buldu ! 

Âh bostân-ı çehr-ü yârımda günbegün soldu
Râh etmeye yürek ne çare , ayrılık nuru kederle doldu ! 

Ey gam ! Müşteki hayatım'ın huzuruna kast eden , 
Amma benden ğayr-ı bi - çare , bi - mahzun beni ıraklardan seyreden . 

Oysa vardır gücün ki , El - Hâk! Kudret-i kaviyysin , 
Yedi kandilli süreyyay'ı dahi mest-ü hayrân , helâk-ı halk edensin . 

Mısralar senin İlâhi sözlerine bir beyit hak edemez , 
Lâkin gönül safahatımda nice meyyit güller var ki onlar daha can bulup raks edemez . 

Kelâm'ım tahlil-i manasında hakikat-i Haktır , 
Oysa bizim gibi bi - çarelerin yüreği hep aktır ! 

Ya Rabbel Kadr-ü Vel Cemâl , 
Bunca gamlı yükü etme kuluna istidlâl ..

N'ola gönül heybemin âb-ı arzusunu gider , 
Koskoca cihane ki heybem bir damla su ister . 

N'ola beni hakikat namzetine berât eyle ,
Musalla ardında saf tutmuş 3 - 5 cemaatinle . 

N'ola bu harabey-i dünyadan Rahmet-i Rezân'a tebdil eyle , 
İlâhi , ben yoruldum sen bu fakir'i rahmeyle .




( Ey Alemin Efendisi başlıklı yazı DervişBaba* tarafından 7.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.