Suskun gemi gibiyim limanda

Sadece dalgaların sesini dinliyorum

Diyecekler belki delisin

Ömürlük acılarımla içten içe inliyorum…

Sanki Beşiktaş’ta geziyor gibiyim

Dar sokaklardan çıkamıyorum

Sağa sola atılmış izmaritleri eziyorum

Akşamdan kalma atılmış bira şişeleri 

Toplasam işin içinden çıkamıyorum!

İnsan bu kadar mı duyarsız

Feleğini şaşırmış bir gece yaşıyor

Hem de ne ayarsız…


O sabahlara şahit çöpçülere

Anne dudağından çıkmış masaldaki öcülere

Aldırış etmeyen…  

Dalgaların sesine tutkun sahilde oturan

Martılarla simit yiyen

Üç beş kişiye acıyarak bakıyorum!


Şehrin kokuşmuşluğuna inat

Mutluluk için adeta açmışlar kanat

Hala canlı bir ilham ile ortaya koyuyorlar ya, ne zengin sanat!

Onların kalbine kan olup bende akıyorum…


Birileri yıkmış şehri

Akmış şerleri ile denize nehri

Hani Fatih dirilse 

Neden yaptım İstanbul’un fethini

Dinleyecek üç beş kişi işte

Oturanlar bu enkazın içinde…


Limanda gemi yorulmuş taşıdığından değil ama

Gecenin azgınlığına şahit olmaktan

Her gece sökülüyor yama

İçindeki insan gibi çürüyüp solmaktan

Burası farz edelim Beşiktaş

Yahut depremle yerinden oynayan taş

Ne fark eder ki…


Yine yağmur yağıyor ya

Bunca rezilliğe rağmen asuman rahmet sağıyor ya

Bugünde kurtuldu!

Mevsimler değişiyor

Virüsler kaynaşıyor

Kaplumbağalar ağlaşıyor

Bu devam ederse nereye kadar?..


Saffet Kuramaz

( Nereye Kadar başlıklı yazı safdeha tarafından 7.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.