Hangi rengin özlemi var içinde yoksa yerle yeksan edilmiş yürek mabedin midir yalnızlığa tüy diken ve işte kulvarında tek geçersin insanları mademki ihtisasını sevgiden ve hüzünden yaptın, teğet geçen hangi sözcüktür dumanı çıkan üstünden yüreğinin ve mikado çöpleri gibi dağıldığın belki de hoyrat bir rüzgârca sürüklendiğin şimdi konuşlan kalbime ve aç sonuna kadar sesini şiirin bilirim de duyulmaz da sesim ve şiar edindiğim şiirlerden öte yol var mıdır söyle nasıl ki aşkı saklı tutarsın kıblende o halde bu şiir de sana gelsin mahzun yüreğim…

 

 

 

 

Sessizdir güncesi mevsimin ben ki seyrüseferinde yalnızlığın…

Bazen bulut olur konarım gök kubbeye

Bazen umut olur coşarım gün ve gece.

Kayrası aşkın

Mabedi yalnızlığın

Bütçem delik deşik gel gör ki yüreğin söküklerinden

İnşa ettim ben cenneti

Ve kat çıkmaktayım kalbime

Öykündüğüm sadece huzurdur düştükçe gözümden

Yaşlar

İnkâr edemediğim kadar

Var da yası yasa bellediğim bir ömür

Gaipten gelen sevgime kimse biçen ömür…

 

Ah, nazenin gönül

Telli duvaklı sırıtan sözcükler

Bazen arasında kapışan

Ve ısrarla yâd edilesi mazim

Bir renkten de öteyim

Başım her sıkıştığında Rabbime koştuğum

Seferi sözcüklerin bitimsiz nidası

Sökün eden sevgiden diktiğim yürek heybem

Aşkı küreyen

Hep de aşka kanan

Şimal Yıldızıyım gök kubbenin

Sevecen ve sancılı bir yürek sayacı

Aralıksız sevdiğim düşündüğüm

Ne çıkar ki yolcusu olsam hanın?

 

Sessizlik ne ki.

Tiz sesi sessizliğin

Kornişleri dahi

Yerinden söken rüzgârın

Ve dağınıklığın hamalı yürek

Kelamı yitik bir derviş

Selamı kaybolmuş gelirken yolda…

 

Gideri yalnızlığın

Atar damarında saklı bilumum hece

Kopup da gelen dünden

Koyu gözlerine gecenin ömür biçtiğim

Bir şiir derken bir hikâye

Gönlün mucizesi sevecen bir aşk masalı

Kulağıma küpe öğretiler

Hayat ne ki ömrün defansında

Ömürlük bir heyecan

Bitimsiz aşkın yuları

 

Elimde yitik ve soluk çiçekler

Evhamlı sevişlerim

Endamlı vazgeçişlerim

Birden başladığım

Varamadan ikiye

İkileten isyan kaybolduğum evrenin

Tok sesinde sindiğim değil yalan

Sinen yüreğe

Sinemde saklı bilinmeze talip olduğum

 

Hükümranlığında Rabbimin

Sevdiğim kadar bahtiyarım

İç sesin alametifarikası

Sözcüklerden örülü bir saç

Uzandığım en tepeye

Aşkla konuşlu bir hilal ki aşikâr

Hazan mahsulü düşlerden uyandım uyanalı

Sehven yenik düştüğüm evren

Hasretin sonlandığı

Hasat zamanı solan yüzüm

Gök kubbede saklı seyri evrenin

Şah damarımdan yakına müptelayım.


( Mabedi Yalnızlığın... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 5.07.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.