ŞİİR

Duygular deryâdır, görünmez dibi
Gizemin "niye"si, "nasıl"ı vardır
Sevdada bakışın olduğu gibi
Şiirde nakışın usulü vardır

- I -

Şairsiz bir millet yaşayan ölü
Yok olan devletler en bariz örnek
Şiirse; gülzârın goncası, gülü
Hazana direnmek, al durmak gerek

Zamanın çarkında ezilmiş edip
Pas tutmuş kalemsiz sayısız bilek
Edebî havadan nasipdâr edip
Mürekkebe nefes aldırmak gerek

Erbabına malum doyumsuz tadı
Yavandır yanında bal, kaymak, börek
Asrın kıskaçından Edebiyatı
Kurtarıp, ayağa kaldırmak gerek

Şayet nazlanıpta gelmezse ilham
Gayretin tamamı boş yere emek
Beyaz kâğıtlara kuru harf haram
Ahenkli heceyle doldurmak gerek

Sorup hatırını hadsiz elemin
Kavrulmaya hazır olmalı yürek
Varıp huzuruna mahir kalemin
Ucunu deryâya daldırmak gerek

Vız gelir maşuğa çektiği ezâ
Ferhat’ı bekliyor kazmayla kürek
Dertli bir kemana, ya da bir saza
Hüzzamlı nağmeler çaldırmak gerek

İlham duygulara takınca kanat
Şair süvaridir, kalemse binek
Dört nala gitmezse kahrolur kırat
Yarışta rüzgârı yıldırmak gerek

Ademin arsızı dönmüş ahtından
Bir yiğit bekliyor sayısız dilek
Öksüzün, yetimin kara bahtından
Zifiri kazımak, güldürmek gerek

Salınmış çakallar mâlum ininden
Acılar tarifsiz, bakışlar ürkek
Kalemi sıyırıp paslı kınından
Zalime haddini bildirmek gerek

- II -

Şairler olmalı en önde giden
Haksıza hesabı sormalı tek tek
Gönül otağında bunca kin neden
Öfkeyi zirveden indirmek gerek

Dil haddi bilmeli, kul kusurunu
Tasada birliktir en muhkem direk
Yayıp gönüllere vahdet nûrunu
Tefrika nârını söndürmek gerek

Gelmiyor ki diyor bazen birisi
Ya kafiye bozuk, ya redif, ya ek
İlhami değil bu, ilham perisi
İltifata boğup kandırmak gerek

Aşk denen özünde tarifsiz ısı
Tahammül sınırı alçak ve yüksek
Çekilmez olunca hicrân acısı
Aşığın âhını dindirmek gerek

İmgeler şiirin tuzu, biberi
Eksik olmamalı gerekli ölçek
Mesela güneşin yokken haberi
Mehtaba öpücük kondurmak gerek

Kozadan çıkması maharet amma
Şarkı söylemeli uçan kelebek
Saça kar yağdırmak yeterli sanma
Yaz günü güneşi dondurmak gerek

Aşkın güzergâhı ilâhî yolsa
Dert yanmak ayıptır, her çileyi çek
Vuslatın kabında ağu da olsa
Yine de lokmayı bandırmak gerek

Berceste eserler maharet ister
Kalp kavi olmalı, heceler ipek
Çelimsiz kalemi cesaret besler
Korkuyu korkutmak, sindirmek gerek

Madem ki yâd için eserdir gâye
Kalplerde yer etmek, anılmak erek
Yağsa da semâdan övgü ve paye
Kibiri yolundan döndürmek gerek

***

Şairin duyguyla doludur cebi
Mecnun’a benzeyen bir hâli vardır
Gâhi külhanbeyi, gâhi çelebi
Ardında hoş sadâ hayâli vardır.

Mecit Aktürk
( Şiir başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 5.07.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.