Online Üye
Online Ziyaretçi
Bir
dolu hüzün ile ağlarım geceleri
İçten
içe çağlarım inletip yüceleri
Halimin
iştiyakı dem vurdukça zamana
Daha
çok tövbe gerek el açtıkça Rahman’a
Nefsimin
oyununa bin oyunla harp tuttum
Öfkeleri
çiğnedim gururumu uyuttum
Hem
kahr-ı perişanım geçmişin izlerinde
Tövbe
bin kere tövbe yanayım közlerinde
Kâfidir
bize dünya her türlü nimet ile
Şükür
gerekir daim elbet muhabbet ile
Rahmetin
tecellisi idrak olunduğunda
İmdada
koşar Hızır darda kalındığında
Şükür
düşmezse dile ay üşür güneş donar
Ve dahi
cehennemdir sineler öyle yanar
Sözümden
kelam ettim, söylemekten ar duydum
Âdemle
yola çıktım, aşk yoluna baş koydum
Âdem
Efiloğlu