Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 28.05.2022
Okunma Sayısı : 745
Yorum Sayısı : 6
ZAFERLER,HEZİMETLER,ÖNCESİ VE  SONRASIYLA KUT’EL AMARE  SAVAŞLARI---1. BÖLÜM---

I.  Dünya  Savaşı  ile  Kurtuluş  Savaşının  farklı  savaşlar  olduğunu, Nene  Hatun’un kahramanlık  gösterdiği  savaşın  Kurtuluş  Savaşı  değil  1877-1878 Osmanlı-  Rus  Harbi (  93  Harbi) olduğunu, Çanakkale  Savaşlarının (  Savaşının  değil, savaşlarının ) 18  Mart 1915 Günü  başlayıp  aynı  gün  sona  eren  bir  savaş  değil  1914 Yılı  sonlarında  başlayıp  1916  Yılının  9 Ocak  gününe  kadar  süren  ve  hem  deniz  hem kara  savaşları  olmak  üzere  bir  yıldan uzun  süren  savaşlar  silsilesi  olduğunu  bir  türlü  anlatamadığımız  vatandaşlarımıza  Kut’el  Amare  Savaşlarını  nasıl   kavratırım  bilemiyorum  ama  yine  de  bir  yerden  başlamak  lazım  zira  son  zamanlarda  çok  konuşuluyor Kut’el  Amare  zaferi.

Niçin  konuşuluyor  peki?  Çünkü  böyle  bir  zaferimiz  olduğunu  sosyal  medya  sayesinde  daha  yeni  yeni  duyduk  da  ondan...

İyi, güzel, hoş...  Demek  ki I. Dünya  Savaşında  Çanakkale  dışında  bir  zaferimiz  daha  varmış  ve onun  adı  da  Kut’el  Amare  Zaferiymiş.  Bizim  şarkıcı  Burak  Kut’un  dedesi ( Bu da  palavra  tabii  ki )  Halil  Kut  Paşa  29  Nisan 1916’da  13. 000  kişilik bir  İngiliz  ordusunu  komutanları  General  Townshend  de  dahil  olarak teslim alarak  çok  muazzam  bir  zafer  kazanmış.

Ohhhh.  Bunu  da  öğrendik  çok  şükür.

Bu  kadarı  yeter  bizim  millete. Çok  nadir  bir  kaç  kişi  merak  eder: Kut’el  Amare  nerededir?  Oralar  o  vakitler  bizim  topraklarımızmış  eyvallah  da  İngiliz  Gavurunun  oralarda  ne  işi  varmış?   

Hepsinden  önemlisi   neredeyse  hiç  kimsenin  aklına  gelmez:  Yahu  madem  ki  biz  düşmana  karşı  çok  büyük  bir  zafer  kazandık  Irak  topraklarında o  halde  Irak  toprakları, canımız  ciğerimiz  Bağdat  nasıl  İngilizlerin  eline  geçti?

Tabii  bu  arada  Kut’el  Amare  Savaşı  denilen  savaşın  sadece Halil  Paşa  ile  İngiliz  Generali  Townshend arasındaki   bir  tek  savaştan  ibaret  olmadığını,  bu  cephede  Süleyman  Askeri’nin, Sakallı  Nurettin  Paşa’nın, Ali  İhsan ( Sabis ) Paşanın,Alman  general  Van der  Goltz’un, Kazım  Karabekir  Paşa’nın  da  emeği, teri  ve  hatta kanı  olduğunu  ( Süleyman Askeri  için  kanı  da  söz  konusudur. ) pek  merak  eden  olmaz.

Bu arada aynı  cephede  ve  aynı  mıntıkada  zaferler  yanında  yenilgilerin  de  olduğuna  dönüp  bakan  bile  olmaz.

29  Nisan 1916’da  İngilizlere  karşı  büyük bir  zafer  kazandık  ya. Vatandaş  da  bunu  öğrendi  ya  işte  bu  kadarı  yeterlidir. Bakarsınız  anında  konu  hakkında  uzman  kesilmiş, hatta  romanını  bile  yazar  Kut’el  Amare’nin.  Evet.  Evet... İnternet  başında  en fazla  yarım saat  zaman harcayarak  bir  şeyler  okur, akabinde  Kut’el Amare’nin  romanını  yazmaya  başlar.  Yazar  da...

Bu arada bizim  vatandaşımızın Kut’el Amare  Savaşları  ile ilgili  en  çok  üzerinde  durduğu  konu  - artık  kim  uydurduysa-  Bu  zaferin  1954  yılına  kadar  ‘’  Kut  Bayramı’’  olarak  kutlandıktan sonra  kaldırıldığıdır(!)  Neymiş  efendim  1954  Yılında  Natoya  üye  olmuşuz  da  öyle  olunca  İngiltere, ABD’ye rica  etmiş  ve ‘’  Türklerin  kutladığı  bu  bayram  bizi  çok  rencide  ediyor.  Siz  aracı  olun  da  kaldırsınlar’’  Demiş  de, ABD  de ‘’ Tamam  yahu  üzüldüğünüz  şeye  bakın.  Madem  Natoya  üze  oldular  o  halde  seve  seve  kaldırırlar.’’  Demiş  de,  biz  de  aynen  ABD’nin  buyurduğu  gibi  1916’dan  bu  yana  ‘’  Kut  Bayramı ‘’  olarak  kutladığımız(!)  bu  bayramı  kaldırmış  mışız.

Gelin  isterseniz  buradan  başlayalım  Kut’el  Amere  Zaferine.
Ben  68  Yaşındayım.  Bu  yaşıma  kadar  Çanakkale  Zaferinin   Bayram  olarak  kutlandığına  şahit  olmadım.  Öte  taraftan  canı  isteyen  herkes  rahatlıkla  1 Haziran 1935 Yılından  itibaren  yürürlüğe  konmuş  olan  Ulusal  Bayram  ve  Genel  Tatiller  Hakkında  Kanuna  bakabilir.  Bakın  bakalım  ‘’ Çanakkale  Zaferi  Bayramı’’ veya  ‘’ Kut  Bayramı ‘’  Adı  altında  bir  bayram  görebiliyor  musunuz.  Ya  da  o 18  Mart  ve  29  Nisan’ın  resmi  tatil  olduğuna  dair  bir  ifade?  Yok... Biz  Çanakkale  Zaferini de  Kut’el Amere  Zaferini  de  hiç  bir zaman  bayram  olarak  kutlamamışız ki. 1935’den  sonra  ilgili  kanunda  yapılan  değişikliklerde  de  Çanakkale  Zaferi  Bayramı  ya  da  Kut  Bayramı  diye  bir  şey  yoktur (  İnanmayan  araştırabilir. )

Peki  ne  yapmışız?  Bu  söylenti  nasıl  çıkmış?

Efendim  olan  şu: 

Kut’el  Amere  zaferinden iki  yıl  sonra  ülkemiz  Mondros  Ateşkes  antlaşması  ile  işgal  edildi.  O  işgal  yıllarında  zaten  böyle bir  bayram  kutlayamazdık.  Kurtuluş  Savaşı  ve  ardından  Cumhuriyetin  ilanından  sonra  eski  Kut  Gazileri  kendi  aralarında  her  29  Nisan’da  bir  anma  ve  o  günleri  yâd  etme  programı  yaptılar.  Bu  ne  zamana  kadar  sürdü.  Kut  gazilerinin  ordu  içindeki  sayıları  iyice  azalıncaya  kadar.  Kimi  ölüp  kimi  emekli  olarak  ordu  ile fiziki  bağları  kopuncaya  kadar...  Yani  olayın  Natoya  girişimizle  uzak  yakın  bir  alakası  yok.

Eveeeet..  Şimdi  gelin  doğrudan  doğruya  Kut’el  Amare’ye  gidelim  hep  birlikte.

Neresi  Kut’el  Amare?

Resimdeki  haritada  neresi olduğunu  görüyorsunuz.

1916  Yılı  itibariyle  İngilizlerin  ne  işi  vardı  orada?

Bu  sorunun  cevabı  ve  savaşın  başlayıp  gelişmesi   gelecek  bölümde  inşallah...
( Zaferler,hezimetler,öncesi Ve Sonrasıyla Kut’el Amare Savaşları---1. Bölüm--- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 28.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.