Zaferler,hezimetler,öncesi Ve Sonrasıyla Kut’el Amare Savaşları---1. Bölüm---
ZAFERLER,HEZİMETLER,ÖNCESİ VE
SONRASIYLA KUT’EL AMARE
SAVAŞLARI---1. BÖLÜM---
I. Dünya
Savaşı ile Kurtuluş
Savaşının farklı savaşlar
olduğunu, Nene Hatun’un
kahramanlık gösterdiği savaşın
Kurtuluş Savaşı değil
1877-1878 Osmanlı- Rus Harbi (
93 Harbi) olduğunu,
Çanakkale Savaşlarının ( Savaşının
değil, savaşlarının ) 18 Mart
1915 Günü başlayıp aynı
gün sona eren
bir savaş değil
1914 Yılı sonlarında başlayıp
1916 Yılının 9 Ocak
gününe kadar süren
ve hem deniz
hem kara savaşları olmak
üzere bir yıldan uzun
süren savaşlar silsilesi
olduğunu bir türlü
anlatamadığımız
vatandaşlarımıza Kut’el Amare
Savaşlarını nasıl kavratırım
bilemiyorum ama yine
de bir yerden
başlamak lazım zira
son zamanlarda çok
konuşuluyor Kut’el Amare zaferi.
Niçin konuşuluyor peki?
Çünkü böyle bir
zaferimiz olduğunu sosyal
medya sayesinde daha
yeni yeni duyduk
da ondan...
İyi, güzel, hoş... Demek ki I. Dünya
Savaşında Çanakkale dışında
bir zaferimiz daha
varmış ve onun adı da Kut’el
Amare Zaferiymiş. Bizim
şarkıcı Burak Kut’un
dedesi ( Bu da palavra tabii ki ) Halil Kut
Paşa 29 Nisan 1916’da
13. 000 kişilik bir İngiliz
ordusunu komutanları General
Townshend de dahil
olarak teslim alarak çok muazzam
bir zafer kazanmış.
Ohhhh. Bunu da
öğrendik çok şükür.
Bu kadarı yeter
bizim millete. Çok nadir
bir kaç kişi
merak eder: Kut’el Amare nerededir?
Oralar o vakitler
bizim topraklarımızmış eyvallah
da İngiliz Gavurunun
oralarda ne işi
varmış?
Hepsinden önemlisi neredeyse
hiç kimsenin aklına
gelmez: Yahu madem
ki biz düşmana
karşı çok büyük
bir zafer kazandık
Irak topraklarında o halde
Irak toprakları, canımız ciğerimiz
Bağdat nasıl İngilizlerin
eline geçti?
Tabii bu
arada Kut’el Amare
Savaşı denilen savaşın
sadece Halil Paşa ile
İngiliz Generali Townshend arasındaki bir tek savaştan
ibaret olmadığını, bu
cephede Süleyman Askeri’nin, Sakallı Nurettin
Paşa’nın, Ali İhsan ( Sabis )
Paşanın,Alman general Van der
Goltz’un, Kazım Karabekir Paşa’nın
da emeği, teri ve
hatta kanı olduğunu ( Süleyman Askeri için
kanı da söz
konusudur. ) pek merak eden
olmaz.
Bu arada aynı cephede ve
aynı mıntıkada zaferler
yanında yenilgilerin de
olduğuna dönüp bakan
bile olmaz.
29 Nisan 1916’da İngilizlere
karşı büyük bir zafer
kazandık ya. Vatandaş da bunu
öğrendi ya işte
bu kadarı yeterlidir. Bakarsınız anında
konu hakkında uzman
kesilmiş, hatta romanını bile
yazar Kut’el Amare’nin.
Evet. Evet... İnternet başında
en fazla yarım saat zaman harcayarak bir
şeyler okur, akabinde Kut’el Amare’nin romanını
yazmaya başlar. Yazar
da...
Bu arada bizim vatandaşımızın Kut’el
Amare Savaşları ile ilgili
en çok üzerinde
durduğu konu - artık
kim uydurduysa- Bu
zaferin 1954 yılına
kadar ‘’ Kut
Bayramı’’ olarak kutlandıktan sonra kaldırıldığıdır(!) Neymiş
efendim 1954 Yılında
Natoya üye olmuşuz
da öyle olunca
İngiltere, ABD’ye rica etmiş ve ‘’
Türklerin kutladığı bu
bayram bizi çok rencide ediyor.
Siz aracı olun
da kaldırsınlar’’ Demiş
de, ABD de ‘’ Tamam yahu
üzüldüğünüz şeye bakın. Madem Natoya üze
oldular o halde
seve seve kaldırırlar.’’ Demiş
de, biz de
aynen ABD’nin buyurduğu
gibi 1916’dan bu
yana ‘’ Kut
Bayramı ‘’ olarak kutladığımız(!) bu
bayramı kaldırmış mışız.
Gelin isterseniz buradan
başlayalım Kut’el Amere
Zaferine.
Ben 68
Yaşındayım. Bu yaşıma
kadar Çanakkale Zaferinin
Bayram olarak kutlandığına
şahit olmadım. Öte
taraftan canı isteyen
herkes rahatlıkla 1 Haziran 1935 Yılından itibaren
yürürlüğe konmuş olan Ulusal Bayram
ve Genel Tatiller
Hakkında Kanuna bakabilir.
Bakın bakalım ‘’ Çanakkale
Zaferi Bayramı’’ veya ‘’ Kut
Bayramı ‘’ Adı altında
bir bayram görebiliyor
musunuz. Ya da o 18 Mart
ve 29 Nisan’ın
resmi tatil olduğuna
dair bir ifade?
Yok... Biz Çanakkale Zaferini de
Kut’el Amere Zaferini de
hiç bir zaman bayram
olarak kutlamamışız ki. 1935’den sonra
ilgili kanunda yapılan
değişikliklerde de Çanakkale
Zaferi Bayramı ya
da Kut Bayramı
diye bir şey
yoktur ( İnanmayan araştırabilir. )
Peki ne
yapmışız? Bu söylenti
nasıl çıkmış?
Efendim olan şu:
Kut’el Amere zaferinden iki yıl
sonra ülkemiz Mondros
Ateşkes antlaşması ile işgal
edildi. O işgal
yıllarında zaten böyle bir
bayram kutlayamazdık. Kurtuluş
Savaşı ve ardından
Cumhuriyetin ilanından sonra
eski Kut Gazileri
kendi aralarında her
29 Nisan’da bir
anma ve o
günleri yâd etme
programı yaptılar. Bu
ne zamana kadar
sürdü. Kut gazilerinin
ordu içindeki sayıları
iyice azalıncaya kadar.
Kimi ölüp kimi
emekli olarak ordu
ile fiziki bağları kopuncaya
kadar... Yani olayın
Natoya girişimizle uzak
yakın bir alakası
yok.
Eveeeet.. Şimdi gelin
doğrudan doğruya Kut’el
Amare’ye gidelim hep
birlikte.
Neresi Kut’el Amare?
Resimdeki haritada neresi olduğunu görüyorsunuz.
1916 Yılı itibariyle
İngilizlerin ne işi
vardı orada?
Bu sorunun cevabı
ve savaşın başlayıp
gelişmesi gelecek bölümde
inşallah...
(
Zaferler,hezimetler,öncesi Ve Sonrasıyla Kut’el Amare Savaşları---1. Bölüm--- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
28.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.