Bir yalnızlığı bölüşüyorum: devasa ikramı mevsimin yitiminde belki de yürek denen kubbenin.

 


 

Düşlerim, bayım belki de düşünmediğim kadarım:

Mevsimden ç/ağlayan gün ışığı ve yalnızlığın o hırpani telaşı.

Mavilerden ördüm hem ben hayatı

Manen katık ettiğim maneviyat

Aşkın hatırına baş koyduğum yolun çağrısı

Meylettiğim değildi elbet zemheri.

Tokalaştığım yeryüzü

Şadırvanı sözcüklerin döktükçe her an gözyaşı

Külfeti bildiğim özlemin

Yâd edilesi bir mevsimden arda kalan

O benim işte…

 

Bensizliği giyinmiş ne çok insan, ahalinin nazarında

Meali huzur kokan cennet misali

Öykündükçe yarınlara açan hatmi çiçeği

Öldürdüğüm nefsi çok erken vakitte

Belki de o yüzden zimmetliyim ben açlığa

Tok kılansa ruhumu şatafatlı bir özlem

Bazen gül misali içime batan her diken

Refüze edildiğim bir dünya

Rencide edemediğim çocuk kalbim en derinde.

 

Nazenin yüreğin goncası

Yalnızlığında yongası

Elbet içimden taşan sevgi ve coşku

Varacağım istikamet dünden belli

Belime uzanmıyor artık saçlarım.

 

En sonunda ben de kala kaldım yegâne bir özlemin alın teri

Elbet gün ve gece çabaladığım

Yürüdüğüm Allah yolunda bazen vurulan ketle afalladığım

Lakin sadığım özüme, sözüme

Semazen eteklerim yanar tutuşur

Turuncu bir alfabedir elbet yüreğin ışığı

Her gün bitimi bir çağrı

Sabaha vardığımsa doğuştan bir ağrı

Sabahladığım geceler nasıl da yakın yeryüzündeki kabrime.

 

Meylettiğim bahar ki:

Ne üşüdüğüm ne terlediğim

Gonca misali konduğum her hece

Sefilce adımladığım şu koşu

Koşut bildiğimse hep ama hep gözyaşı

 

Defolu bir sandık üstü kapalı

Kırık bir çekmece üstüme kilitli

Sözcükler ve hüzün nasıl da yüreğe zimmetli

Efkârın iz düşümü bir şiirden öte

Endamlı bir vazgeçiş bazen çıktığım yokuşu

Yok sayıp da başa döndüğüm

Beylik bir sitemden öte

Benliğimi saklı tuttuğum

Özümde saklı o hasreti

Rabbime sadık kul olma telaşı

Yoksa neye denk düşerdim ki?

 

O devasa rahmeti bahşedene şükrüm

Sancılandığım gecenin tiz sesi

Elbet elem kuşlarından çaldım ben kanatlarımı

Kaybolduğum kadar sonsuzluğun meali

Saklıdır içimde

Bir içimlik de değildir şiirlerim

Ömürlük sevdim ben hem sizi

Hemhal olduğum duyguların rövanşı

Kendime yürüdüğüm yolun iz düşümü

Çalıntı olmayan bu aşkı ve sevgiyi

Bahşedene duyduğum özlemi yaşatır şiirlerim…

 

Aşık attığımsa âşık kalbim

İnhisarında özlemin sözcükler elbet kabulüm

Bir perde arkası dekorudur hüzün

Bir de sahneye konulan oyunun provasız tecellisi

Yankesici sevdanın da kapkaçı maviden bozma

Reçinesi ölü bir dilek gibi

İçin için semiren aşk denen mahzenin

Kuytusuna konmuş bir kırık kanat

Dökülen her zerre dünümden

Deva bildiğimse dualardan medet bulduğum

Bahtı kara olsa ne ki ömür denen güftenin?

 

Kimsesizliğime sahip çıkan Mevla’m

Manen zengin bir iklimim ben

Bakmayın hani eriyen o içimde saklı buzdağı

Nefsimi dizginlediğim ömrün her anında saklı

Sözcüklerim 

Bense varsa yoksa şiir olmaya meylettim…

 

 


( Bense Varsa Yoksa Şiir Olmaya Meylettim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 27.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.