Düşlerim yetim; minvalinde
sessizliğin
İçimde saklı sökükleri dikilesi
mevsim.
Öznemse hırpani bir tesellinin bucağı
Sözcüklerime saplandığım mı?
Yoksa tırnaklarımla kazıdığım kabrim
mi beni bana t/uzak kılan?
Sessizlik rücu etmeli geceye
Sineme konmalı ay ışığı
Hem, hem yıldız olmanın nesi kötü?
Körükledikçe duygularım safiyet yüklü
Benliğimden sıçrayan kıvılcımlar
Varsın kimi husumet yüklü olsun
Benim yüküm bana yeter
Yüksünmeden sevmenin nesi kötü?
Irkım, azığım bazense atıl bir yürek
İkmalini yaptığım bir iklim gibi
içerlediğim
İlla ki yalnızlığıma nifak sokanlar
Oysaki bilmeleri mümkün değil
Rabbime koştuğumun mealidir
sözcüklerim
Kürediğim inançla
İthafı içimdeki yetime
İhbar ettiğim ahvalimi sadece
meleklere özgü bir masumiyet
Kandığım kadar her sözcüğe
Kabullendim ben çoktan kaderimi.
Bir mealim yok bu gün
Teselli bulduğumsa hüznün gerçek yüzü
Yüz görümü bir kaç şiir yazmalıyım
elden geldiğince
Elden ele dolaşan bir kalem değil hem
benimki
Kalender yüreğimi
Sahiplenen Rabbimin tecelli ettiği
Günüme geceye katık yaptığım
Kat izinde saklı sevginin nice duygu
Küstüğüm aslında sadece kendime.
Bak, uyuya kaldım yine bu gün
Gecenin fendine yenik düştüm
Başımsa düşmeden öne
Uyuduğumu da görmedi hiç kimse:
Kimsesizliğimi de kırptım şair gibi
yıldızların niyetine
Oysaki daha dün yılmıştım ben hem de
nasıl:
Hem kendimden hem kifayetsiz
kalemimden
Dökülen yaşları acele ile sildim
Acilen de kaçtım kapısı kırık
mabedime
Bir an evvel dönüşmeliyim hem
kelebeğe
Yetmedi mi ömrü kozamda geçirdiğim?
Yetindiğim neyse kendimle ettiğim
hasbıhal
Ve işte bıçak dayandı kemiğe.
Kamikaze bir söylence benimki
Beni bana vurduğum kadar yerden yere
Acımadan yakarım da canımı kim bilir
ne niyetine?
Sözümdür arkasında durduğum
Rabbimdir hem aralıksız başımı
yasladığım
Bazen ikindi bazen yatsı dönendiğim
eksenimde
Kâh semazen kâh pervane
Aşkın ihmalidir çoğu zaman beni
geciktiren
Aşkın şüheda acılarında saklandığım
ta ezelden…
Hali hazırda kanarken sözcüklerim
Elzem olan illa ki dile getirmem
gereken ne çok şey
Oysaki bitti sanmıştı daha dün
ertelediğim bir şiir
Meğerse her şeymiş bana beni sunan
Azar azar seveceğim de illa ki
kendimi
Azadesi hayal mahsulü sevgimin
kendime dokunmanın verdiği
Korku ve kaygı bazense kaybolmak
adına
Sektiğim bir yürekten diğerine
Meğerse baş tacı bilmem gerekenmiş
içimdeki cennet
Cinnet geçiren bir sözcüğün de vebali
boynuma
Israrla yakardığım Mevla’m duymaz mı
beni?
Duyularımda saklı bir esaret düne ve
sevgiye
Azığımsa lafügüzaf
Aş eren kalemim sevdalandığım
şiirlere
Ve işte düştüm yine yola
Baş koyduğumdan da öte
Baş edemediğim nice duygu nice insan
Ertelenmiş bir mutlulukla illa ki
paye vereceğim
Kendime duyduğum özleme katık da
edeceğim
Her sözcük benden bir parça
Sarmalında bilinmezin sökün eden her
hecenin
Gizindeyim gizlendiğim yetmedi mi hem?
Tevazu yüklü varlığımla illa ki
konacağım en tepeye
Ta ki zaman dolana dek zamansız bir
aşkın da fıtratında
Elbet pişeceğim aşk diye diye
Uzamında göğün
Muradında dillendirdiğim
Mealimse hakkaniyet ve umut
Bir nefes daha alıp vermenin tam
vakti
İşte uydusu oldum yeniden kalemin
Aş erdiğim şiirlere konmanın da vakti
geçmeden
Bir akit misali altına imzamı attığım
Yüreğin feri sonsuza değin sönmeden…