Dağlar mı yıkıldı ansızın üstüme bilmem,

Yoksa okyanusa mı sarıldım yorgan diye?

Ne zaman sona erecek ki bu yitip gitmem?

Bu araf, bu bilinmezlik, bu berduşluk niye?

Tanıdığım her birşey bana yabancı artık.

Kayboldum sanki zihnime kazılı düşlerde,

Selam vermek istediğim mekânlar da yıkık,

Mıhlı aklım, hayâlden örülü perdelerde.

Bazen saydam bir taşa, bazen mat bir bilyeye

Bezeli rüyalarım, çamurdan da bulanık.

Belki suların dövdüğü yalnız mendireğe

Dizili bilinmezlerim; düzensiz, ardışık.

Yorgunum kalbim, dokunma benim hislerime!

Gönlümdekiler arasat misâli, karmaşık.

Değer biçemiyorum ünlemsiz fikirlere,

Kıymetsiz görülmeye şahsım dünden alışık.

Dilim ne söylese bir buğz var ona kalbimde,

Sözlerim ve duygularım daima çatışık.

Ne kadar yalan söylesem de kendi kendime,

Şeytanımla âmâlim ne hazin ki barışık.

Nereye bu gidişim? Nedir bu sürünceme?

Ne vakit erecek aklım bedbaht ahvâlime?

Tevbe! Tevbe! Ölmeden önce tevbe! Tevbe!

Nasıl döneceğim ben o pâk, temiz özüme?




Mahmut UZUN




( Tevbe başlıklı yazı Mahmut Uzun tarafından 23.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.