Sevgi, başı dumanlı ulu dağların doruğundaki tertemiz kardır.
Canı gönülden isteyen herkes için eşi benzeri bulunmayan yardır.

Sevgi, en manidar mutlulukları yaşatır ve üşüyen gönülleri ısıtır.
Kurumuş ekmekleri bile yedirir iştahla kıtır kıtır.

Sevgi, akıbetini düşündürür her daim derinden.
Yazın temmuzunda, estirir rüzgarları en serinden.

Sevgi, okundukça okunan, en uzun insanlık şiirlerini yazdırır.
İnsanı cehennemlik eden zalim nefsin, çelikten yularını kırdırır.

Sevgi, sevmeyi bilen gönüllerin mihenk taşıdır kullanıldıkça parlar.
Unutulmaz kolay kolay onunla dolu dolu geçirilen zamanlar.

Sevgi, aşk ve sevda kitaplarının mukaddimesi, ana fikri ve özetidir.
İnsanın gün be gün gül gibi açılan, benzi betidir.

Sevgi, tam kıvamında demlenmiş, ikindi çaylarının bir hoş lezzetli içimidir.
Bir babanın bakmakla yükümlü olduklarının karnını doyurmanın en helal şeklidir.

Sevgi, en azgın insanı bile uysallaştırır en muhkem gönül köprülerini inşa eder.
Gam ve tasanın, sıkıntı ve kederin zerresi kalmaz, gönüllerde çarçabuk biter.

Sevgi, görmesini bilen insanların önce gözlerinde başlar sonra da yavaş yavaş kaplar bedeni.
Rahim ve Kerim olan şanı yüce Allah çok sever kusurlu ve hatalı insanları affetmeyi şiar edeni. 

Sevgi, yazılmakla bitirilemeyen annenin, yavrusuna gösterdiği şefkat ve merhamettir.
İnsanı cennetlik eden, kucaklaşırken zuhur eden masumiyet, sadakat ve muhabbettir.

Sevgi, anlatılması yazılması zordur ancak ve ancak asil ve yufka gönüllerde yaşanır.
Onun olmadığı yerlerde, berrak akan sular bile en kısa zamanda bulanır.

Sevgi, karayı aktan, akı karadan gerektiğinde seve seve ayırmaktır.
Mazlumu, fakir fukarayı, garip gurabayı diğer insanlardan kayırmaktır.

Sevgi, insan gibi insan olana ve insanlığa kadir kıymet vermektir.
Önemli gün ve gecelerde dostlarının yanına üşenmeden gitmektir.

Sevgi, insanı insan yapan, maddi manevi değerlerine sahip çıkmaktır.
Husumet, kin ve adavet duvarlarını, günü güne satmadan yıkmaktır.
 
Sevgi, kolay anlaşılmak için tatlı dilli, güler yüzlü ve hoş görülü olmaktır.
Yapmacık olmayan ve de insana çok elzem olan muhabbetlerle dolmaktır.

Sevgi, bir işe başlandığında o işi en kısa zamanda gerektiği gibi bitirmektir.
Bağrı yanmışların hararetlerini gidermek için gönül testisinden buz gibi suları içirmektir.

Sevgi, kıyamet dahi kopuyorsa, gönül tarlalarına, barış ve kardeşlik fidanlarını dikmektir.
Dostum dediklerinin, sıkıntı ve kederlerine gam ve tasalarına rıza-i Lillah için tahammül etmektir.

Sevgi, gönül tarlalarına, şarıl şarıl berrak akan, kardeşlik pınarlarını bulandırmamaktır.
Kötülük bilmeyen, saf ve dürüst insanları, mukaddesat  ile mahirce kandırmamaktır.

Sevgi, insanı insanlık pınarına götüren, ince uzun meşakkatli yollarda yol almaktır.
İlmiyle amel eden Alimleri, bıkıp usanmadan, fellik fellik arayıp bulmaktır. 

Sevgi, helal çalışan bir ırgatın daha alın teri kurumadan hakkını takdim etmektir.
Kurumuş çatlamış topraklara bile, ya olduğu gibi ya da göründüğü gibi olmanın fidelerini dikmektir.
11/ Mayıs/ 2022

( Divan-ı Halil 41 başlıklı yazı sadeceo tarafından 11.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.