Bahar mı geldi?
Kiminin baharı kiminin ayazı.
Çaresiz kaderine yazıldı bu yazı.
Artık soluğunun ne kışı kaldı ne yaz'ı.

Havalar mı soğudu?
Yoksa bedenin mi üşüyor? 
Toprak mı seni saran , sarmalayan?
O sıcacık, hamurunda olan , toprak...

Şimdi senin üşüdüğün yerden yanıyorum.
Soğuk, hiç yakar mı insanın ruhunu?
İçim yanıyor, sessizliğe binlerce soğuyorum.
Kimse bilmiyor yalnızlığının sonunu.

Ağlıyor...
Gözlerim değil, ruhum.
Göz yaşlarım değil, yüreğim 
İçim dışım...
Kan ağlıyor.

Ağlıyor ama ağlar mı hiç kan ? 
Sen beni sıradağlar kadar güçlü san.
Bak , yüzüm soluk , bağrım yanık, başım yan.
Kalan sağlarla birlikte yanabildiğin kadar yan.

Yan dedim ama , sen yanma.
Ben yanarım, sana derim sanma.
Dayan , son nefesinde şeytana kanma.
Uzattığı tatlı suya sakın elini sunma.

Üzülme ey "GENÇ" .
ALLAH'IN emri budur.
Ömür ömür dediğin bir içim sudur.
Senin ruhun bilirim deli doludur .

Canının acısı , yüreğinin korudur.
Sanma ki dünyanın sonudur.
Bil ki doğru yol , hak yoludur , hakkın yoludur.
Tek soru o'dur , asıl sorudur.

En çok ona çalış ey Sarlık..
Çünkü orada,
Bedenin soğuk, nefesin kurudur.
Şimdi özlemle onun adını solu dur.

ABDULLAH SARLIK-

( Sessiz Haykırış başlıklı yazı Sarlıkî tarafından 4.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.