Şiirin klibini izlemek isterseniz, aşağıdaki linki tıklayın lütfen...
https://youtu.be/0_RT11Ui0Ps
Bu akşam ne sen varsın masamda,
Ne de hayalin duruyor karşımda.
Yüreğimde, hâtırâ defterimden
Sararmış solmuş birkaç yaprak,
Ve sefil yalnızlığım eski bir balıkçı
barınağında.
Nedense hep, veda ettiğin sayfayı
açıyorum,
Kaskatı, ruhsuzca, buz gibi ellerinle,
Öylesine dokunuyorsun
ellerime,
Ve bir kez olsun bakmadan gözlerime,
Yanmış, yıkılmış bir halde bırakıyorsun beni,
Eskimiş, köhne bir balıkçı barınağında.
“Erkekler ağlamaz” derler, ben ağlıyorum işte,
Senin, vurdumduymaz gidişine değil ha,
Yanmışlığıma, yanılmışlığıma benim gözyaşlarım,
Söyleyemediklerim düğümlenirken boğazımda,
Martıların çığlıklarında kayboluyor hıçkırıklarım,
Sensizliğin matemini tutan balıkçı
barınağında.
Akşamın kızıl karanlığı çökerken ıssız sahillere,
Yorgun balıkçıların, elleri boş dönüşünü seyrediyorum.
Ben umutsuzca, sensizliğin karanlıklarına açarken yelkenlerimi,
Onların umuda gülümsediklerini görüyorum ,
Hayâllerimi yıktığın, o virane balıkçı barınağında.
Tâkati kesilmiş dalgalar kucaklarken sahili,
Terkedilmiş eski bir tekneye
uzanıyorum.
Mehtabın hüzünlü yakamozlarına fısıldıyorum,
Vedasız gidişinde sana söyleyemediklerimi,
Sevmeyi de, aşkı da, bırakıp gidiyorum,
Beni bıraktığın o kasvetli balıkçı
barınağında.
Pişman olur da birgün dönersen
geri,
Sakın gelme, beklemeyeceğim seni.
Yansa da İstanbul, yıkılsa da âlem,
Beyhude arama, bulamayacaksın beni,
Kalbimi gömdüğüm, o balıkçı barınağında.
#aslanyılmaz#sürgünadam#