TUTSAK

 

        Acıları süresiz vadelere böldük ve hediyelik acılar sipariş ettik. Kendimiz için gazetelere kayıp ilanı verirken kaybolmayı istedik ve aranmayı bekledik. Anlaşılmayı beklerken anlamaya başladık, kimsesizliğin acısını. Fiilsiz gelişen cinayetlerin adını ecel koyduk, Azrail’e fail diyemeden. Elimiz kolumuz bağlandığında yazgı dedik, ekini kökünü ayırmadan. En marjinal yakıştırmayı sıfatlarla yaptık. Sınırları zorladık tutsaklık aklımıza geldiğinde, dikenli teller ellerimizi kanattı.

Hangimiz insanca yaşamayı başarabildi. Almadan önce vermeyi,  karşılıksız  gülmeyi. Hangi düzen, egolarımızı alt üst edip şeffaflaştırdı yüreklerimizi? Şarkılara, şiirlere konu olan kimin aşkıydı? Hangi müzik aleti çalabilirdi bu kopuk notaları? Umutlarımızı körelten, yüreklerimizi katılaştırıp gözlerimizi donuklaştıran manyetik dalgalar nereden geliyordu? Kalplerimizi yalancı sergilerle doldurduğumuzda aşık olduğumuzu zannederek yaşa-dık.  Ta ki kafamızı kaldırıp kimsenin olmadığını görene kadar…

Ama bir gün, er ya da geç, kaybettiklerimizi fark ettiğimizde pişmanlık duymayacağız yaşadıklarımızdan. Mutlak olana ulaşırken bedeller ağır gelmeyecek. Cam bilyeler yeniden ısıtacak içimizi. Gidenler terk etmeyi tercih ettiklerinde gelenler aratmayacak hiçbir şeyi. Aşık olmak isteyeceğiz her şeye. Kelimelerden kuşlar yapıp uçuracağız, tutsaklıktan kurtulurcasına…

 

( Tutsak başlıklı yazı DERYADENİZ42 tarafından 28.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.