Okumanın  yaşı yoktur derler ya,çok doğru bunu bizzat yaşadım ve gördüm.Üniversiteyi açıktan bitirdim aslında benimkisi bir hırstı,kendime söz vermiştim,hem de iki üniversite birden okudum inşallah nasip olursa yüksek lisans düşünüyorum.

Askerlik iki dönemdi,uzun dönem ve kısa dönem.İlkokul,ortaokul,lise ve önlisans mezunları uzun dönem yapıyor,onbeş ay benim zamanımda,lisans ve lisans üstü mezunlar ise kısa dönem yani altı ay  yapıyordu.Buradan ne sonuç çıkarırsınız bilmem ama bence bu sistem okumayanları bir nevi cezalandırmak gibi birşeydi,bir kağıt parçasının değeri yıllarla ölçülüyordu.

Okusak da okumasak da hepimiz bu ülkemin evlatlarıyız  ama şuanki yürürlükte olan sistem bence en iyi en başarılı sistem zaten biz eşitliği savunmuyor muyuz,avukat olsan da altı ay askerlik yapacaksın çoban olsa da.

O sınav stres dolu günlerimi çok özledim.Bir elinde örgüsü  diğer elinde kitabı olup derse çalışan ablaları,sınav merkezine bebeğiyle gelip o bebeğin:
"Anne,gitme,"diyerek ağlamasını,birbirlerine sarılarak başarılar dileyen sevgilileri,sınavı kötü geçenleri ailelerinin teselleri etmelerini,lüks araçla gelip hava atan delikanlıları,dikkatleri  üzerine çeken mankenler gibi süslenip pülenip gelen kızları,bir ağacın gölgesinde ya da duvar dibine  oturmuş çevşen okuyan nineleri, sınav günlerini bayram sayan kantincileri ve taksicileri  hiç unutmuyorum.

Askerleri ve öğrencileri bizim milletimiz çok sever,hiç tanımadığım birisi beni arabasını aldı ve arabasında eşi ve çocuğu da vardı bilmem kaç kilometre yol gitti benim için,o abiye minnattarım bütün işleri rast gitsin inşallah.

Emekli bir sınıf öğretmeniyle tanışmıştım
-Hocam,neden hala bu okumak,diye sorduğumda,
-Benim için bir tutku,demişti ve bundan çok etkilenmiştim.

Nedenini tam bilmiyorum ama gözetmen ile tartışan bir kızın sınav esnasında ayağa kalkıp:
-Sizin buna hakkınız yok,ben avukatım,diyerek dikkatimizi dağıttığını da;memleketimi ve ne iş yaptığı sorup sonra:
-Demek aşcısın,felsefi  aşcı olacaksın bundan sonra,diyerek bıyık altından gülen gözetmeni de  çok iyi hatırlıyorum.

Herkesin damak tadı farklı her aşcının da yemek yapışı farklı örneğin bir mercimek çorbasının bile  internette türlü türlü yapılış şekilleri var.

En ilginç anımsa,kızlar tuvaletine girmem olmuştu,küçücük bir yazı  dalgınlıktan farketmemişim,ben de girdim ihtiyacımı giderip tam  kapıdan çıkacakken bir kızla karşılaşınca utancımdan yerin dibine girdim.Ne söylediğini anlamadım ama arkamdan bayağı söylenmişti.

Sınav bittikten sonra birlerimize dönüp derdik:
-Nasıldı?
-İdare eder ya seninki?
-Berbat.
-Sağlık olsun,yaz okulunda hepsinden geçersiniz,oradaki soruları kolay soruyorlar.

Koca öğrenciler,koca koca öğrenecekler...
( Koca Öğrenciler başlıklı yazı berberce tarafından 22.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.