İhtiyarlık mı?
Öyle yavaş yavaş gelir ki fark edemez insan
lar
Önce dişler sonra saçlar değişir,
Sonra parmaklardaki sonra bileklerdeki
kemikler
Şekil değiştirir ağrılı sızılı eklemler
Ağrılar geçerse iş bitmiş çoktan şekil
değişmiştir
Dizler tutulur bazen, yürüyüşler penguen
yürüyüşü gibidir
Bundan böyle, ya tutacak bir el ya bastonun
olacaktır
Cilt kurur eskisinden de çok kırışır güz ve
eller
Ne kadar sürsen sür kremler,
Pul pul dökülür deriler
Kulakları boş verdim, görse bari gözler
Arada tekliyor kalbim durdu duracak
Beynime de geçmiyor sözüm arada güm güm, düm
tek
Velhasıl vücuduma göre yaşıyorum hayatımı,
çare yok
Kimi zaman yatakta uzun vakitler
Bir çorba pişirecek kadar mutfakta,
Salataya vakit yok yoruldum zira
Otursam sırtım, yürüsem belim ağrımakta
Vücuda göre yaşamak böyle işte ne olsun daha
Beteri yatalak, sonra da kara toprak
Oh ne rahat, onda ne varsa bendede
vardı,eksildi artık
Toprak bana ben toprağa kavuştuk
Son durak burası, inecek var,
eminnur güler acar