DİRİLİŞİN AYAK SESLERİ 

Dirilişin ayak sesleri geliyor her yandan. Bu diriliş madde ve manada ölüme sürüklenmiş bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun başladığını göstermekte. Bu yeniden doğuş hareketi gücünü milletten almakta ve geri dönerek aynı millete can ve hayat vermektedir. 
Bu dirilişin ayak sesleri gelmeye başlamıştır. Bu sesler dirilişin başladığının, ölümden sonra hayat gibi, bir yeniden doğuşun ilk ışıklarının ortaya çıktığının göstergesidir. Bu bir medeniyetin yeniden dirilişinin destansı rüyasıdır. Bu rüya gerçekleşmeye, yıkılmış, yakılmış ve yok edilmiş medeniyetin küllerinden yeniden doğuşu hakikat olmaya başlamıştır. 
Bu yüzyıllık rüyamızdı bizim. Yüz yıllık, iki yüz yıllık belki de üç yüz yıllık rüya gerçek olmaktadır. Bu yüzyılların özleminin bitmesi anlamına gelmektedir. Yüzyıllık hasret, yüzyılların hasreti, babadan oğula ondan toruna aktarılan, ama bir türlü gerçekleştirilemeyen büyük rüya hakikat olmaktadır. 
Bu ezilen, horlanan büyük millet artık ayağa kalkmaktadır. Bu yok edilmek istenen büyük ruh bas-u bad’el- mevt gibi yeniden dirilişe gebedir. Ölümden sonra yeniden diriliştir bu. Batının tüm planlarına, entrika ve hilelerine rağmen ayakta kalabilmiş, tam öldü, yok oldu derken yeniden hayat emareleri göstermiş, hasta adam yeniden bu ölümcül hastalıktan kurtulma emareleri göstermeye başlamıştır. 
Düşmanların bin bir türlü hilelerine, hainlerin hilelerine, iç ve dış düşmanların el ele vererek öldürücü darbeleri her fırsatta vurmuş olmalarına rağmen beklenen feci son gerçekleşmemiş, yaralı aslan tam ölecekken birdenbire canlanma emareleri göstermiştir. Bütün kirli planların bu büyük devin yok edilmesi, tarih sahnesinden silinmiş olduğu pek açıktır. 
Bunca kirli ve karanlık plan Osmanlı’nın kadim düşmanlarınca yüzyıllar içinde hazırlanmış, bin bir itina ve gayretle yürürlüğe konulmuştur. Bunca organize harekete rağmen koca dev bir türlü devrilememiş, tam yıkıldı, yok oldu, tarih sahnesinden çekildi derken birden bire kımıldamaya, canlanmaya ve ayağa kalkmaya başlamıştır. 
Oryantalizmin bütün hesapları şaşmış, yenildi, yıkıldı, yok oldu denen doğu ayağa kalkmaya başlamıştır. İslam’ın karşısında bir ve beraber olan küfür medeniyeti nin yegane temsilcisi eski ve yeni Roma bu yükseliş karşısında şaşkına düşmüştür. Bu beklenmedik canlanma ve diriliş için şaşkınlıklarını gizleyememiş, taktiklerinin bir işe yaramadığını görmek onları şok etmiştir. 
Şimdi şoku atlatamamalarını etkisiyle ne yapacaklarını bilememektedirler. Ancak şoku atlatır atlatmaz planlarını gözden geçirecek, muhtemelen yeni tedbirler almaya çalışacaklardır. Ancak dev uyanmaya başlamış, zaman tersine dönmüştür. Dün hasta adam Osmanlı iken bu gün Avrupa olmuştur. Yeni Romanın batısı ve doğusu menfaat kavgasına düşmüştür. Ancak İslam dünyası henüz prangalarından kurtulamamış, başlarındaki Firavunların esaretleri altında inim inim inlemektedir. 
Nacak devin prangalarından kurtulma vakti yakındır. İslam dünyası uyanmış, başlarındaki Firavunların farkına varmıştır. Ancak bu zulmün bitmesi için Musalara Harunlara ihtiyaç vardır. Siyonizm’in gizli devletinin yıkılması yakındır. Deccal er geç ortaya çıkacak ve Mehdinin askeri önünde ordusuyla yok olacaktır. İsa Mesih’in yeryüzüne inme vakti yakındır. 
Batının her entrikasına bağışıklık kazanmıştır İslam dünyası. Hele bir prangalardan sıyrılsın görsün o zaman dünya kimmiş kahraman. İslam’ın diriliş vaktidir bu vakit, İslam’ın diriliş anıdır bu an. Bu çağ büyük doğuşlara gebedir. Bu çağ hakikate gebedir. Hakikat güneşi doğmak üzeredir. 
Gece bitmiş, fecir başlamıştır. Binlerce Fecr-i kazipten sonra fecri sadıklara gebedir dünya. Gecenin en karanlık vakti gün doğuşuna en yakın vakittir derler ki doğrudur. İşte bu yüzden diriliş vakti yaklaşmıştır diyoruz. Dirilişin ayak seslerini duyuyoruz. Diriliş başlamıştır. Hiçbir şekilde bu yeniden doğuşun, dirilişin önüne geçilemeyecektir. 
İstikbal’de en yüksek seda İslam’ın sadası olacaktır diyen Bediüzzaman’ların müjdesi gerçekleşecektir.’ Mehmedim sevinin başlar yüksekte ‘diyen Necip Fazılların ‘gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir’ müjdesi gerçekleşecektir. 
Ahmet KEMAL


Ahmet Kemal

( Dirilişin Ayak Sesleri başlıklı yazı EDİP GÜL tarafından 5.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.