Geçti beni benden, alan mevsimler,
Nerede yüzüme, gülen isimler?
Kırık çerçeveler, solan resimler,
Yüreğim eskici dükkânı şimdi.

Vuslata ermeyen, hayaller yarım,
Dokunsan duyulur, ah ile zârım,
Anılar teselli, en büyük varım;
Yüreğim eskici dükkânı şimdi.

Hangi rafa baksan, bir iz bulunur,
Mektuplar, hitaplar, çok söz bulunur,
Sana işmar eden, kaş-göz bulunur;
Yüreğim eskici dükkânı şimdi.

Lirik şiirlere, oldular konu,
Bitmez sanır iken, tez geldi sonu,
Astım eleğimi, eledim unu;
Yüreğim eskici dükkânı şimdi.

Her nesnenin ayrı hikayesi var, 
Konuşurdu dili olsa dört duvar,
Maziye daldıkça, çekerim havar;
Yüreğim eskici dükkânı şimdi.

Radyo, gramofon, çalmıyor susmuş,
Yelkovan dönmüyor, akrebe küsmüş,
Daktilolar yorgun, yazmayı kesmiş;
Yüreğim eskici dükkânı şimdi.

Antikalar üç-beş, pula satılmaz,
Yadigârdır sağa-sola atılmaz,
Gönül artık her bir, güle tutulmaz;
Yüreğim eskici dükkânı şimdi,
Yitik sevdaların, mekânı şimdi.

03.04.2022
Muhittin Alaca 

 

( Eskici Dükkanı başlıklı yazı Alaca tarafından 4/3/2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.