Dağları yırta yırta akarken Yeşilırmak Kızıllık saltanatı bırakırken karaya Gönüllerin içinde varken Allah’a varmak Bir iftar akşamında nifak girdi araya. Kuyumcular çarşısı alev topuna döndü Yangın ilerledikçe kalan umutlar söndü. Asra yakın çığlıklar yer etmiş içimize Düşleri esir almış kıpkırmızı bir kâbus Reva mıydı katliam reva mıydı bu bize Kül ettiler tarihi kabul eder mi hiç us? Şifa bile olmadı uğraşılar çabalar Çocuklar tutuştular seferdeyken babalar. Rengi kayboldu şehrin düştü mahşer ateşi Ciğerleri doldurdu yanık tenin kokusu Tutuşmuşlardı sanki içmişlerdi güneşi Üstlerinden kalkmıştı huzur güven dokusu. Kin içen Ermeniler şimdi kusmuştu ölüm Sokak sokak dolaşıp yaktılar bölüm bölüm. On dört tane mahalle gömüldü dumanlara Yaktılar Amasya’yı kimseye acımadan Belki de oh çektiler zalimler yananlara Çiçek açmadan soldu kim bilir ki kaç fidan? “Ermeni’yiz!” diyerek sokakta haykıranlar Bu vahşiler değil mi dalımızı kıranlar? Evsiz kaldı kaçanlar Çakallar’a sığındı Yuva oldu çoğuna asırlık mağaralar Yeşilırmak ağladı her yer darmadağındı Gökyüzüne taht kurdu can sızlatan naralar. Vahşetin bu hamlesi unutuldu sanmayın İçimizde kanıyor, yalanlara kanmayın. Afet Kırat Olayın aslı belgelerle sabittir: Ermenilerin 1915’te Amasya’da çıkarttıkları büyük yangının belgeleri gün
yüzüne çıktı.
Türk askerleri, Yemen, Çanakkale, Irak, Filistin, Galiçya ve Kafkas gibi
cephelerde savaşırken, silahlı eylemlere başvurarak devleti zaafa uğratıp
bölünmeye yönelik saldırılar başlatan Ermeni azınlıktan suça iştirak edenlerin
"tehcir" adı verilen zorunlu göçe tabi tutulmaları sonrası Amasya’da
çıkardıkları büyük yangının belgeleri trajik durumu gözler önüne serdi.
Amasya’da da Tehcir uygulamasına tabi tutulan Ermenilerin ayrılmasından bir
müddet sonra, hain bir plan yapan bir grup Ermeni’nin Ramazan ayında iftar
saatinde kasten büyük bir yangın çıkardıklarını belirten Araştırmacı-Yazar
Hüseyin Menç, "Amasya’da 14 mahalle ve 2binden fazla dükkan, ev ve
birbirinden kıymetli yazma eserlerin bulunduğu Abdullatif Efendi
Kütüphanesi’nin yanmasına sebep olan hadisede yangının ilk çıkış yeri olan
Kuyumcular Çarşısı ile birlikte Selağzı, Dere Mahallesi ve Sultan II. Bayezid
Camii civarı tamamen yanarak enkaz haline geldi" diye konuştu.
Yangını söndürmeye çalışan şehir sakinlerinin, başarılı olamayınca
kurtarabildikleri kadar eşyalarını şehre hâkim muhitler olan Çakallar Tepesi’ne
ve Amasya Kalesi’ndeki mağaralara taşıdıklarını vurgulayan Menç, tam bir
felaketin yaşandığı 20 saati aşkın süren yangında, Amasya’nın yüzlerce yıllık
geçmişine şahitlik eden ve içlerinde salınarak gezen gelinlerin, otoriter aile
reislerinin ve çocuk seslerinin yankılandığı konakların devasa boylara çıkan
alevlerin arasında eriyip gittiğini dile getirdi.
Yangının, Amasya Tümen Komutanlığı’ndan 22 Temmuz 1915 tarihinde bağlı
bulunduğu Sivas 10. Kolordu Komutanlığı’na "çok acele" olarak
gönderilen şifreli telgrafta rapor edildiğini ve Sivas’taki 10. Kolordu Komutan
Vekili Yarbay Pertev tarafından da İstanbul yönetimine gelişmeler hakkında daha
sonra ayrıntılı şekilde bildirileceği kaydı ile "çok acele" telgraf
çekildiğini belirten Araştırmacı-Yazar Hüseyin Menç, "22 Temmuz 1915’te
Ermeniler tarafından yakılan Amasya bir kül yığını haline getirilmiştir.
Savaşların
getirdiği yokluk ve diğer öncelikli tedbirler sebebiyle Amasya’da adeta sefalet
yaşandı. Bundan dolayı Ermeni terörünün külleri 1945 yılına kadar tam 30 yıl
Amasya’nın orta yerinde kaldı. Ermenilerin Amasya’da iftar saatinde
çıkarttıkları yangın, ihanetin en acımasız ve ibret verici bir hadise olarak
tarihteki yerini aldı" şeklinde konuştu.
Yangın sonrası şehrin büyük bir bölümünün yerle bir olduğuna dikkat çeken Menç,
ele geçirilen belge ile fotoğrafın ihanetin vesikası olduğunu kaydetti.
******************
İŞTE belgenin adresi: Amasya Tümen Komutanlığının 22 Temmuz 1915 tarihli Sivas
10. Kolordu Kumandanlığına "Çok Acele" diye çekilen telgraf. Bir
kopyası şahsımda olan bu belge Genel Kurmay Başkanlığı’nın Arşivinde A-1/2, D.
86, F: 3 dosya kaydı ile dosyadadır. Ayrıca çok merak ederseniz Genel Kurmay
Başkanlığı’nın İnternet Sitesi’nde "Arşiv Belgeleriyle Ermeni
Faaliyetleri" dosyasına bakabilir. Bunla da yetinmezseniz
"huseyinmenc.com" adresinde belgenin orijinaline ve olayların
gerçekleşmesi hakkında yazılanlara göz atmanızı tavsiye ederim.
Hüseyin Menç
( Küle Dönen Şehir- 1915 başlıklı yazı Afet Kırat tarafından 3.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.