Türlü türlü huyları vardı,baba mesleği marangozluğu bırakan simitçi Remzi  abinin,mesala taze simitlerini hep aynı mahalleye satar bayatlarını ise başka mahalleye satardı.
"Çıtır çıtır simitlerim var,"derken  içtenlikle söylüyor avazı çıktığı kadar  bağırdığı olurdu diğer mahallede ise sanki sağır dilsiz satıcıya  benzerdi.

Onu görür görmez  çocuklar,başına toplanırdı,simit kırıntılarını martılara atmak çok hoşlarına giderdi.
Onun bir huyu da şu idi:
Taze olsun bayat olsun satılmayan simitlerini cami avlusundaki ağacın  dalına torbaya koyup asıverirdi,belki aç biri gelir,yer, diye.

Bir simit parasına üç simit verdiği de olmuştu,kandillerde ,yaşlılara ve çocuklara bedava verdiği de.

Diğer huyu da şu idi:
Al  yanaklı,sarı saçlı masum bir çocuk vardı onu her gördüğünde yanına çağırır çocuktan"baba"demesini isterdi.Çocuk da kekeleyerek "baba" deyince ya bir simit ya cebinde taşıdığı birkaç çikola ya da para  verirdi çocuğun başını okşayarak.
Nedenini soranlara şöyle diyordu:

"Onun gerçek babası olmak için nelerimi vermezdim ki ancak annesi,deli gibi seven birini değil de gece gündüz sarhoş gezen birini tercih etti."
( Baba başlıklı yazı berberce tarafından 31.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.