ARKADAŞ
Geçse yazla baharın, gelse kar kış
ve güzün,
Gençlik elden gitse de, sarsa
ömrünü hüzün,
Darda kalsan bir gece, hasta isen
gündüzün.
Sana kardeşten öte, sevmiş
olmuştur adaş,
Derdine derman bil sen, koşar
gelir arkadaş.
Şu vefasız dünyada, odur gölgenden
yakın,
Sevin kederlenme ha, ne hüzünlen
ne yakın,
Unutma ki dostun var, can yoldaşın
yüz akın.
Sarsa dertler gönlünü, birikse
gözünde yaş,
Şefkatli bir mendildir, koymaz siler
arkadaş.
Bir gün kırık camına, yağmur tipi
vuracak,
Belki hüznün her türü, kalbini çok
buracak,
Bunlar yine dostunun, sayesinde duracak.
Bakmışsın ki misk tüten, elinde
bir kâse aş,
Tebessümle kapını, çalar candan
arkadaş.
O bulunmaz bir nimet, öyle sıcak
bir can ki,
Aşın suyun ekmeğin, hayat nefesin
sanki,
Vefalı dostun varsa, bahtiyar sen inan
ki.
İncitmez asla kırmaz, hatta çatmaz
bile kaş,
Hoş görüde deryadır, zarar vermez
arkadaş.
Rüzgâr keskin esse de, ayrılsa
bazen yollar,
Çok uzakta kalsan da, takip eder
hep kollar,
Kavuşmak zor olsa da, sıcacık selam
yollar.
Zor gününde şüphesiz, uğruna feda
der baş,
İşte tam böyle dosta, denir gerçek
arkadaş,
O hep gölgen yanında, durmaktadır
kararlı,
Hayatından ayıklar, koymaz çer çöp zararlı,
Seni hoşnut görmekte, istekli hem
kararlı.
Kimi Yörük Çerkez’dir, kimi Efe ya
Dadaş,
inan candan kardeştir, huzurundur
arkadaş.
Seyfettin Karamızrak