İnsandır kanayan yaraya tuz basan 
Çocukluk sevdasından ayıranda koparanda insandır 
Hayvan hayvana acır ama 
İnsan insana acımaz 


Gizli gizli sevdim çocukluk sevdamı 
Bir tutsak çukuruna düşercesine 
Çocukluk işte sevdim bir kere ayrılamadım 
Ne kadar da çok unutmaya çalışsamda bir türlü unutamadım 
Elbet birgün kavuşurum diye 
Hep kendi kendimi kandırdım 
Yıllar boyunca


Benim yüzünden çevresindeki insanlara rezil olmasına diye 
Hep yaralı yüreğimde gizli tuttum 
Hiç kimse bilmesin öğrenmesin diye başka birini ortaya attım 
Öyle çok seviyorum ki taparcasına 
Çocukluğumdan beri hep yüreğimde yaşayacaksın 
İster benim olsun ister elin olsun 
Yinede kalbimde gönlümde çocukluk aşkım olarak yaşayacaksın kendi kendime söylendim 



İstanbul Güngören parkında 
Üstüme gazeteleri örtüp yatarken 
Çocukluk sevdamı hayal ederek çocukluk aşkımın sevgisiyle ısınmaya çalıştım
Sokaklarda parklarda yatmak zoruma hiç gitmedi ama 
Onun gibi kültürlü okumuş bir insan olamadığım için çok zoruma gitti 



Neden Tanrım bana çocukluk sevdama kavuşmayı çok gördün
Bende senin garip kulun değil miyim 
Her gün her gece her akşam 
Her sabah her ay her yıl 
Ölüp ölüp diriliyorum 
Ölüm icabı yaşıyorum 
Tabiki acılar içerisinde yaşamaya yaşamak denilirse 


Zaza Tuğrul hep kendi kendine der 
Ne olursan ol nasıl yaşıyorsan yaşa 
İster cahil ol ister okumuş kültürlü ol 
İster fakir ol ister zengin ol 
İster İşçi amele ol 
İster zengin iş adamı ol ama 
Asla ama asla çocukluk aşkını sevdanı hiç unutma 
Eğer çocukluk aşkını sevdanı unutursan 
İşte o zaman gerçek bir ölüsün mezarsın 


Ömür boyu bekar kaldığımı bilsem de 
Çocukluk sevdam dan başka hiç kimseyle evlenipte yuva kurmayacam 
İnadım inat 
Kefenimde tabutumda mezarımda toprağım çocukluk sevdam olsun 
Gizli gizli sevmek sevdalanmak çok büyük acı veriyor



Felek öyle zalim feleksin ki
Acılar mahkumu ettin 
Zalim felek karakol musun 
Polis misin savcı mısın 
Hakim misin mahkememisin 
Beni acılarla çilekeşlerle yargısız infazla yargılıyorsun imtihan ediyorsun 
Yeter artık dayanacak gücüm takatım kalmadı
Gayri bu garip can acılar yükünü taşıyamaz oldu


Asker ocağında rüyamda 
Çocukluk sevdamın evlendiğini görünce beyaz gelinlik giydiğini görünce 
Yıllık izinde uyuduğum parkta fare zehirinin hepsini yuttum 
Çocukluk sevdama kavuşamadıktan sonra
Yaşamanın nefes almanın hiç bir anlamı değeri  yoktur 
Onun uğruna ölecek kadar çok sevdiğim için canıma kıydım ama 
Öldürmeyeni Allah öldürmezmiş 
Yaşamaya hevesim kalmadı artık


Hayallerle yaşadık yaşattık
Hayallerle can çekişiyoruz 
Göz yaşlarımızla sevdik 
Kanayan yaralarımızla sevdalandık 
Biliyorum çocukluk sevdamıza kavuşmak çok zor 
O yüzden çok dertliyim kederliyim isyankârım 
Varsın kavuşamayalım 
Yeter ki mutlu sevinçli olsun 
Çiçek yüzü hiç solmasın 
Hep gülsün mutlu yaşasın 
Benim gibi acılar mezarlığında  ölüm sancısı çekmesin


Kumbara da bozuk para biriktirmiş gibi 
Çocukluk sevdamın sevgisini biriktirdim yaralı yüreğimde
Karlar gibi yaşantım kefen beyazına büründü 
Dün ne yaşadımsa 
Bugün ise en büyük acıları yaşıyorum 
Çocukken ne hayaller kuruyordum 
Şimdi ise ne hallere düştüm
Bir insan neden kendi hayatından ve kendisinden nefret eder 
Kendi kendisinden neden utanır



Zaza mahsun Tuğrul

( Yıllar Boyunca başlıklı yazı zaza mahsun tarafından 20.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.