İçimde bir anlık telaş var
Telaşımın güftesi hassas
Salsa rüzgâr bekleyen yârin kokusunu
Gönlümün dergâhına
Koparsa gecelerden yıldızı
Serpse geceme
Lisanı kelamla dağları deliyorum
Gönlümde biriken hafriyatla
İç denizimi dolduruyorum
Ben yorgunum hurdalık bedenimle
Bir yazgıya ters düşen düşlerim
yorgun
Düşüyor yolum sırlarla dolu bir
imlaya
Dolduruyorum çukurları
Anlaşılmaz bir gizin içinde
Bir yitik adımlarla adım mıdır sözlerim
Bir satır kaymış mıdır hayat
dediğim paragrafım
Hayatın yolunda olamasam da bir
sarraf
Taşıyorum hayatı sırtımda bir hamal
Gönlümün feyzi ile kalemimle
yazıyorum
Daraldıkça yazıyorum yürüyorum
Yakalanmış ruhum demir atmış
karanlığa
Can kandilim sönmüş bir ışık
Yak kandilini diye fısıldar
Bir dilenciyim düştüm yollara
Aşkı dilenen eli boş kalan
Bariyerleri aşarak geldim sana
Geri çevirme beni
Aç açılmaz kilitleri
Aç kapıları
Şifre sensin kalbimle
Şifreleri çözen
Sabırla pişir beni
Gönder yarınlara
Gönlümde kırılan zamanı onar
Gülleri taşıt heybemde
Bekleyen o nazlı canana ulaştırayım
Bir buzul gibiyim erit buzulumu
Yandır beni ateşinle pişeyim
Leyla Mecnun görsün beni
Döktürt içimin yangınını bulacağım o
nazlı yâre
Asumanı kaplasın bir kaba sığmaz
yüreğim
Sarsın o nazlı yâri beni bekleyen
Menzilim hakka aşk olsun o yâr olsun
Mehmet Aluç