HAYAT PAHALILIK  NEREYE  KADAR?

 

Ahmet AYAZ

Ahmet AYAZ

Gaziantep Güneş Gazetesi 16 Mart 2022

…………………………………………

 

 

       Üzülerek ve utanarak yazıyorum. Memleketimizde dar gelirli vatandaşlarımız Gaziantep’te nohut dürümcüsüne koşalardı. 3,5 veya 4.00 TL olan nohut dürümü, şimdi 15 TL bir tırnaklı ekmek 2,5 Tl. Yeşil biberin Kğ mı 30 Tl dir yeşil soğan 15 TL  Daha neyi soruyorsunuz bu ülkede. Bu pahalılık nereye kadar? Diyoruz kendi kendimize.

       Bu bir mektuptur T.C. hükümetini yönetenlere. Başta sayın Çumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere. Avazımın çıktığı kadar bağırıyorum. Ülkemin insanlarının  huzur ve güven içinde yaşaması için. Her zamanki dediğim gibi Ya  Rabbim Cumhurbaşkanımızı bir yanlışa düşürme diyorum. Sesimi duyan yoktur.

       Ülkemizde banka faizleri yükselmedikçe pahalılığa dur demek mümkün değil. Bunu ülkesini seven bir vatandaş olarak defalarca yazdım. Damat bakan banka faizlerini düşürdü, güya dar gelirli insanlarımız ev sahibi olsun diye. Vatandaşlarımız nasıl bankalara, banka kredisi için koştularsa, müteahhitler de ev fiyatlarını ikiye üçe katladılar, şimdi ise dört katına çıkardılar. Evleri, apartman dairelerini fakir vatandaşlar değil de, parası olan zenginlerimiz alıyorlar, kiraya veriyorlar. Asıl ihtiyaç sahibi evsizler boyunları bükük duruyorlar, Banka faizlerini yükseltin hele evi apartman dairelerinin yüzüne bakan bulunacak mı? Bu defa ancak gerçek ihtiyaç sahipleri ev ve apartman dairelerini sorup sual edecekler.

       Bir tabip hastasına ilaç yazarken, yazdığı ilaçların yan etkilerini dikkate alırlar. Bizim devlet görevlilerimiz, devlet yöneticilerimiz galiba bu hesabı yapmayı düşünmüyorlar mı? Yoksa düşünemiyorlar mı? Onu da bilemiyorum.

       Baş örtülülerin, baş örtülerinin serbestliği için kıyafet yönetmeliğini serbest bıraktılar, ortalık kel alinin bağına benzedi.  Bir vatandaş bir hastaneye girdiğinde, kılık ve kıyafetlerinden, hemşireyi, memuru, hizmetliyi üniformalarından bilir ve tanırdı, Şimdi bir okula gittiğinde bazı öğretmenlerimizi ve idarecilerimizi, tabiri caizse, oduncu pazarında, odun kesen hızarcıya benzetiyorsun. Bir türban uğruna böyle bir denge bozukluğu akıl ve mantık dışında kalıyor. Bir devlet yöneticisi olarak, inadına değil, akıllıca hareket etmemiz gerekiyor. Ülkemizin güzel insanları, güzelliklere layıktır. Güzellikleri de devletimizi yönetenler getirir. Güzel yöneticiler gökten inmez, bizlerin arasından çıkar. Bizler de milletçe akıllı olmalıyız, akıllı hareket etmeliyiz. Yukarda da dediğim gibi. Şimdi çok merak  ediyorum. Mal ve hizmet alımlarındaki fiyat  yükselişleri nereye kadar? Bu hayat pahalılığı nereye kadar gidiciktir.?

 

( Hayat Pahalılığı Nereye Kadar başlıklı yazı Ahmet AYAZ tarafından 15.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.