-Yok, kız ağzından kaçmadı,
arkandan çıktı senin.
-Kız alındın mı?
Rukiye şaşkın.
-Aranızda ne konuşuyorsunuz? Sesli
konuşunda bende duyayım.
Şaziye
-Habersiz geldik ayıp mı oldu
diyorduk aramızda.
Rukiye pes dercesine baktı.
Rukiye
-Ne haberi abla öyle şey olur mu,
kapımız her zaman açık. Ben ocağa bir çay koyayım. Siz geçin oturun keyfinize
göre. Rukiye mutfağa girince Şaziye.
-Gördün mü nasıl telaşlandı, ürktü
bir ceylan gibi. Keyfini bozduk. Bakışıyorlardı galiba ona kızdı, keyfini
kaçırdık.
-Kız Şaziye ne çok meraklısın yani,
beni de bulaştırdın ya sana pes yani.
-Kız az rahat dur. Az sonra
öğreniriz herkesten önce.
-Öncesi sonrası mı var?
-Var tabi olmaz mı, benden kaçar
mı? Bal gibi bakışıyorlar, hatta koklaşıyorlar da!
-Uzak diyarlar da baharı
arıyorlarmış gibi konuşuyorsun yani.
-Kız oda nedir? Şair gibi konuştun!
-Yok, aklıma geldi, sürgülü kapıyı
açmaya benzer bu iş, zorlamaya gerek yok.
-Ne sürgülü kapı kız, kapı sonuna
kadar açık, bak sen gör.
-Açıksa abla kapı gülle bülbüle
açık bize ne biz seyredelim uzakta hoş olmaz mı?
-Kız sen ne güzel konuşuyorsun
böyle?
-Valla abla yazan konuşturtuyor
beni böyle.
-Yazanda kimmiş?
-Sırılsıklam aşka tutulan ve yazan
bir âşık işte ismi lazım mı ki?
-Bak az sonra küllenmiş aşkı
yeniden alevlendireceğiz.
Az sonra mutfakta demlenmiş çayla
ve kuru pastalarla gelen Rukiye onlara ikram ettikten sonra Şaziye.
-Kız nerelerdesin hiç
görünmüyorsun?
-Abla ev işi biliyorsun Annem yatalak
ona hizmetten.
Şaziye.
-Bak kız biz onu unuttuk! Annen
nasıl. Ona bir merhaba demedik.
-Uyuyor şimdi, rahatsız etmeyelim,
zaten zor uyutuyorum.
-Sende zorlanıyorsun kızım. Baban
gelene kadar akşama kadar evdesin. Bir yere çıktığın yok.
-Yok, abla, bir şey lazım olursa
yan komşu Nezaket abla yanında duruyor sağ olsun.
Şaziye Nuriye’yi dürttü. Rukiye
çayları tazelemek için mutfağa girdiğinde, kulağına fısıldadı.
-Leyla Mecnunu dört bir yanda arar bulur.
-Nasıl?
-Bak işte görüşmek isteyince,
Nezaketi yanında bırakarak gidip geliyor.
-Sende ne dipsiz kuyulara indin be
komşum!
-Az sonra ilmek ilmek dokuyacağım
onun gönlünü, kelamları alacağız ağzında merak etme sen.
Mehmet Aluç