Hani dünyaya bakar ya insan gülen gözlerle,
Parmağını bir kere değince hayata,
Hani çaresizlikte umuda koşar ya sessizce.
İşte öyle bir şey...

Hani cemreyi beklemek var ya bahar gelecek diye,
Yelken açtıysak bir kere engine,
Hani yaşadıklarını kâr sayar ya insan.
İşte öyle bir şey...

Hani gök maviden mavi, bulutlar kar beyazı.
"Diyelim ki hastayız"
Hani göz göz ağrılar tutmuş elinizi,
İşte öyle bir şey...

Hani bakarsınız ya etrafa masumca,
Sırtınızı dayayıp sevdiğinize.
Hani iki damla göz yaşı olur ya yüreğiniz.
İşte öyle bir şey...

Hani dua edersiniz ya güzel şeyler düşünmeye,
Güneşi içmek isterken kana kana,
Hani hoşçakal deme vakti midir diye merak edersiniz ya,
İşte öyle bir şey...

Hani diyorum ki anı yaşamalı insan,
Bir şeyleri yarınlara bırakmadan.
Hani dolu dolu ve insancasına.
İşte öye bir şey...

Hani kıymetini bilmedik mi acaba yaşamanın?
Dudaklarımız ağlamaya hazır.
Hani "Şairin dediği gibi üzgün adım"
İşte öyle bir şey...

Bir anjiyo, bir stend, ya da bir kaç stend kurtuluştur diye başlayacağız sabah 08.30 dan sonra güne ve gerisi Allah kerim, sonra elimden telefonumu alacakları ana kadar bu şiire yaptığınız yorumları okuyacağım sonra Allaha emanetsiniz sevgili dostlar, Allaha emanetsiniz.

Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
27 Ocak 2022 Saat 17.15
Batıkent/Ankara

( İşte Öyle Bir Şey başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 28.01.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.