Bu işin karşılığında kazanmak vardır cenneti,
Sevgi ile yaşamak bir insanlık görevidir olmaz mihneti.

Her şey sevgiyle olur daha güzel daha tatlı ve anlamlı,
Onun olmadığı yerlerde insanlar olur çok daha tasalı ve gamlı.

Sevgiden mahrum yaşayanlar, Temmuz sıcağında bile donar,
Güllerine şakıyan bülbül yerine, saksağanlar konar.

Sevgi, sert yataklarda bile mışıl mışıl huzurlu yatırır,
Muhammedi gül kokularına günde birkaç kez batırır.

Sevgi güneşi, ayı, yıldızları bile kıskandırır,
En güzel yemeklerin suyuna ekmeği bandırır.

Canan olur insana başkasını hiç aratmaz,
Hiçbir canlıyı Allah tan başka kimse yaratmaz.

Sevgi, çok kutsaldır pazarlarda, mağazalarda satılmaz,
Yerleşirse gönüllere, kolay kolay sökülüp atılmaz.

Sevginin yeşermediği yerlerde, sular akar bulanık,
Bunun ispatı için gösterilir yüzlerce, binlerce tanık.

Sevgi, huzurun, barışın, mutluluğun en kıymetli anahtarıdır,
En güzel mahlûklardan biride, balını yapan arıdır.

Sevgiyle, çok muhteşem köprüler kurulur canlılar arasında,
En etkili merhemdir gönül yarasında.

Sevgi pınarlarından içmeyenlerin yürekleri, olur yanık,
Hayat mahkemelerinde, yargılanırlar olurlar her zaman sanık.

Mutlu olmak isteyenlere olsun bu bir çağrı!=
Bu yola kim baş koyarsa bulunmaz bedeninde ağrı.

Sevgi, tebessümü, kucaklaşmayı, tokalaşmayı gerektirir,
Her zaman hedefe isabet etmez bazen sektirir.

O kaynaktır binlerce şarkı türkü bestelerine,
Bir başka anlam katar gül ve çiçek destelerine.

Güneş gibi ısıtır, ay gibi aydınlatır, yıldızlar gibi süsler,
Kardeşlik duygularını pekiştirir, barışır birbirleriyle küsler.

Sarp kayalıklardan yollar açar misafir eder gönüllerde,
Şakımalar daha iştiyaklı, daha şevkli olur bülbüllerde.

Sevgi yolunda yürümek şarttır yavaş yavaş,
O kalkan yapılmalı, yüreklice edilmeli savaş.

Lisan-ı hal ile örnek olmalı hayatın her safhasında,
Kana kana sevgi içilmeli en büyük su tasında.

Kan ile birlikte dolaşmalı şah damarında,
Güller yeşerir, sevginin her şamarında.

Hüküm sürmeli her daim, onun muhteşem kokusu,
Yamalı olmamalı, o yolun yolcularının sakkosu.

Sevginin, muhabbetin fedaisi olmak kolay değildir,
Aksini düşünenler, vallahi iki cihanda da sefildir.

İşin kolayına kaçılmadan, inşa edilmeli sevgi duvarları,
Çocuklar, onunla emzirilip büyütülmeli ki yırtılmasın haya damarları.

O konuda yazılmış kitapların, hepsi okunmalı sabırla,
Varılmaz menzile hiçbir zaman, kaba ve zorbacı tavırla.

Sevgiyle tartılmalı, sevgiyle biçilmeli, söylenecek laflar,
Ziyadeleşmeli her geçen gün o zihniyetteki kafalar.

Sevgi temeli üzerine kurulmalı en şatafatlı binalar,
Bundan böyle kopmasın bağlar ve de ağlamsın analar!

Sevgi, insan hayatında, olmazsa olmazlardandır,
Tüm kavga ve çekişmeler, kin ve nefretler onun yokluğundandır.

O büyümez, gelişmez, fayda vermez, yapay ortamlarda,
Onunla sıcak yaz günlerinde bile daha bir huzurlu yatılır damlarda.

Nakşedilmişse beyinlere, yüreklere, büyüklere saygı duyulur,
Yapılanların karşılığı yalnız ve yalnız Allah’tan umulur.

Onu düstur edinen, iğneyle kuyu kazar milim milim,
Gönülleri rencide etmez hiç kimse etseler bile dilim dilim.

Aklıselim düşünenin su gibi hava gibi ihtiyacı vardır ona,
Güvenmesin hiç kimse şanına, şöhretine, varlığına!

Onunla kalem her şeyi daha güzel ve anlamlı yazar,
Hararetleri dindirircesine içilmemişse, insanların hayırlı yollarda aşk ve şevki artıkça artar 

İnsanlık kalır karanlıklarda, ışıklar sinsice söner,
Kötülükler bırakmaz insanın peşini, akıl baştan döner.

Canlılar onunla daha mutlu, mekânlar onunla daha sıcak,
Kardeşçe, dostça, aşkla, şevkle, barışçıl duygularla, açılır kucak.

Onu bilen, onun manevi lezzetini tadan, incitmez karıncayı bile,
Ömür boyu kalıcı bir tat bırakır, bizi aziz de rezil de eden dile.

Güzeli gördürür, güzeli söyletir, her şeyin güzelini yaptırır,
O ihmal edilirse, insanı karanlık çıkmaz sokaklara saptırır.

Bu yazdıklarımı karınca kararınca yapmaya çalışıyorum,
Bazen emin, bazen de ürkek adımlarla, onunla dolaşıyorum.

Onu kim hayatında mihenk taşı ve mizan etmişse, olmuştur en aziz,
Pişirip de yediği ve de yedirdiği her yemek olur çok leziz.
14/Aralık/2021

( Divan-ı Halil 7 başlıklı yazı sadeceo tarafından 22.01.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.