Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 10.12.2021
Okunma Sayısı : 1253
Yorum Sayısı : 4

OSMANLI TOPLUMUNDA BAYRAMLAR VE  ÖZEL GÜNLER—9. BÖLÜM—NUSAYRİLERİN  BAYRAMLARI VE  ÖZEL GÜNLERİ


ŞARABIN KUTSANMASI

Haydarîlere göre şarap Güneş’i, Kamerîlere göre de Ay’ı temsil eder. Bu bakımdan ilâhî nur olarak gördükleri şaraba ve şarabın aslı saydıkları üzüm asmalarına aşırı hürmet gösterirler. Ayrıca şarabın takdisi, kutsanması son derece büyük gizlilik içinde icra edilir. Kuddes denilen bu törene sadece Nusayrî yetişkinler katılabilir.

Nusayriler ne diyor?

İleride daha  geniş anlatacağım namaz bahsinde Nusayriler ‘’  Namazın bir yerinde de önceden hazırlanmış üzüm suyu önce şeyhe ardından tüm cemaate ikram edilir.’’ Diyorlar. Yani  direkt  şaraptan  bahsetmeseler de toplu namaz  adını verdikleri  ibadetin içinde üzüm suyu  var.


NUSAYRİLİĞE  GİRİŞ ŞARTLARI


Nusayri  İnançları erklere en geç 16 yaşında öğretilir. Bundan sonra öldürülseler bile bu sırrı kimseye söylemeyeceklerine yemin ederler. Giriş için, esas şart babanın Nusayri olmasıdır. Erkek, sağlığı yerinde, en az 8-10 yaşından büyük olmak ve ölümle karşı karşıya kalsa bile sır saklayabilecek kabiliyet ve olgunlukta olmak da Nusayriliğe giriş için gerekli şartlardandır. 


NUSAYRİLİĞE  GİRİŞTE ŞEHADET  KELİMESİ:

Nusayriliğe  giriş  için  çocuk  öncelikle şu  sözleri  söylemelidir: “Ben şehâdet ederim ki Ali bin Ebû Tâlib’den başka ilâh, Muhammed Mahmûd’dan başka hicâb, Selmân-ı Fârisî’den başka bab yoktur.” Bu  sözler  söylendikten  sonra  kişi Nusayriliğe girmiş olur. Ardından da törene geçilir.

Nusayriliğe  giriş bir  kaç  aşamadan  oluşmaktadır.

ÖN AŞAMA

Mezhebe girecek yaşa gelen çocuğu babası, güvendiği bir Nusayri’ye götürür ve ona tavassut etmesini ister. O şahıs onun manevi babası haline gelerek onu iyice tanır. Çocuğun durumu hakkında şahitler ve şeyhin huzurunda teminat alınır. Daha sonra o kişi çocuğun eğitimini sağlar. Namaz kılıp, oruç tutmasına özen göstermesi istenir. Zîrâ bu safhada o çocuk bir nevi ilk imtihandan geçmektedir.

BİRİNCİ AŞAMA

Bu ön hazırlık safhasından sonra çocuk, "Meşveret Cemiyeti" adı verilen bir toplantıya alınır ki, bu toplantı şeyhin veya ileri gelen bir Nusayri’nin evinde yapılır. Çocuk içeri alınır ve nefsini alçaltma, itaatkâr olmanın bir nişanesi olarak, şeyhin ve orada bulunan büyüklerin ellerini öpüp başına koyar. Ortamda mevcut olanların birer yudum aldıkları, Ulûhiyet sembolü olan üzüm suyundan o da bir yudum içtikten sonra (aynı kadehten içmek kardeşliği simgeler), o, "Abdu'n-Nur" (Nurun kulu) adını alır. Bu arada ع (ayn), م (mim), س‎ (sin) harfleri, manaları anlatılmadan  tekrar ettirilir, tekrar el öpülür. Sonunda da bu merasimin ay, gün ve senesi kaydedilir.

İKİNCİ AŞAMA

 

İlk merhaleden kırk gün sonra yapılan bu toplantının adı "Melik Cemiyeti"dir. Çok zengin ve görkemli bir toplantıdır. Nakip, çocuğa tekrar herkesin içmiş olduğu bir kadehten üzüm suyunu sunar ve ع (ayn), م (mim), س‎ (sin) harflerinin sırrını öğreterek bunları her gün 500 defa tekrar etmesini emreder. Bu arada "Kitab’ül Mecmu"dan da bazı bölümler kendisine öğretilir.


ÜÇÜNCÜ AŞAMA
 

Bu ikinciden daha görkemlidir.Nusayriliğe  giren çocuk ailesinin maddi durumuna bağlı olarak yedi ay ile dokuz ay arasında icra edilir. Geniş bir salonda yapılan bu merasim bir hayli kurallara bağlıdır. Salonda ortada büyük şeyhi temsilen bir imam oturur, sağında nakip, solunda ise necip vardır. Bu şekil aynı zamanda ع (ayn), م (mim), س‎ (sin) harflerini yani Ali, Muhammed ve Selman üçlüsünü temsil etmektedir.

Nâkibin sağında da havarileri temsilen on iki kişi bulunur. Necibin solunda ise yirmi dört kişi yer almaktadır. Bu kişiler Kitab’ül Mecmu 'nun beş defa tekrar edildiğine şahitlik ederler. Merasimin başında imam tekrar, sır saklayacağına dair söz ister, havariler de onun sözüne şahitlik ederler. Bu sırada on iki havari önlerindeki bardaktan birer yudum üzüm suyu alırlar, aday da alır ve böylece ulûhiyete erilmiş olur.

Bu  iddialara Nusayriler  ne  diyor?

Nusayriliğe  giriş  şartları  diye  sunulan  bu  şartlar ve  törenler  hakkında Nusayrilerin  ne  dediklerini  bulamadım  ama  şöyle  bir  şeyden  bahsediyorlar  gelenekleri  ve  inançları  ile  ilgili:

Aile çocuğuna ilk önce onurlu, namuslu, dürüst ve adaletli olmasını, insanlara haksızlık etmemesini öğretir. Arap alevi halkında erkek çocuğun önemli bir yeri vardır. İlk doğacak erkek çocuk için adaklar adanır. Doğduğunda kurbanlar kesilir. Bazen saçının tümü veya ele gelecek kadar bir tutamı 7 yaşına kadar kesilmez. 7 yaşında saçın kesilmesinde dini tören yapılır, kurban kesilir.

Geçmişte daha çok dini inançlarından kaynaklanan nedenlerle kadınları çok değersiz görme vardır. Ataerkil toplum yapısı, kadınların aşağılanmasını ve bunun din aracılığıyla resmileştirilmesini sağlamıştır. Her ataerkil toplumda olduğu gibi geçmişin bu izi hala sürse de bugün bu durum Nusayrilerin yaşamında çok fazla kendini hissettirmemektedir. Kadınlar aile ve toplum içerisinde eskisine göre belli bir saygınlık kazanmıştır.

Erkekler ancak belli bir yaşa geldikten sonra namaz kılabilirler. Namazı öğrenme yaşı genelde 13-18 yaş arasıdır. Kadınlar ise namaz kılmazlar. Toplu namaza giremezler. Sadece belli dualar okurlar. Kadınların okuduğu duaya “Şükür Duası”anlamına gelen “Savvar-ıl Hamd” denir.

NUSAYRİLERDE  İSLAMIN  BEŞ  TEMEL ESASI VAR MIDIR?


Nusayrilerde  İslamın  beş  temel  şartı  aynı  isimle  inanç ve ibadetlerinin  esasını  oluşturur. Ancak  çok  farklı  bir  şekilde.

A) NAMAZ

Nusayrilerde iki  çeşit  namaz  vardır: 1- Ferdi namaz  2- Toplu  namaz. Namaz  adını  verdikleri  ibadet  öncesi  abdest almak  diye  bir  şey  söz konusu  değildir

Bu  konuda  kendilerinin  söyledikleri  ile araştırmacıların  yazdıkları  arasında  pek  fark  olmadığı  için  direkt  Nusayrilerin  namaz  hakkında  ne  dediklerini  yazıyorum:

Süryanilerde tek başına ve toplu olmak üzere iki şekilde namaz kılma vardır. Tek başına namaz  kılma sadece belli dua ve sürelerin okunması şeklindedir. ( İddialara  göre Kur’andan  kısa  sureler yanında  Kitab’ül Mecmu’dan bölümler  okunur ve  Kuddas adını  verdikleri  duaları okurlar.) İş yapılırken de, yürürken de yapılabilir( Bu durumda anlaşılan  rüku  ve  secde de şart değildir  namaz  ibadeti için.)  Önemli olan hiç kimseye hissettirmemektir. Toplu namaz ise, bayramlarda, özel günlerde, adaklarda vb. kılınır.

Erkekler ancak belli bir yaşa geldikten sonra namaz kılabilirler. Namazı öğrenme yaşı genelde 13-18 yaş arasıdır. Kadınlar ise namaz kılmazlar. Toplu namaza giremezler. Sadece belli dualar okurlar.

Nusayri’ler toplu namazlarda başlamadan önce bağhur veya buhur denilen bir tütsüyü elden ele dolaştırırlar. Namazın bir yerinde de önceden hazırlanmış üzüm suyu önce şeyhe ardından tüm cemaate ikram edilir. Namaz bittikten sonra kesilen kurban etinden hazırlanmış yemekler yenir. Namaza katılanlara evlerine giderken kurban etinden birer parça verilir. Buna “hıssi” (pay) denir. Nusayriler genelde kurban etini çiğ dağıtmazlar. Kurban eti, bulgur veya pirinç pilavı, haşlama ve“hirısi” denilen bir çorba şeklinde dağıtılır. (Hirisi buğday ile et kaynatılarak yapılır)

İddialara  göre  namazın başında “Ali, Muhammed ve Selman’ı yüceltiriz” demek, bitişinde de “Ey yüce, büyük ve arıların efendisi Ali, bize merhamet et!” diye  dua ederler. Kıbleye  dönmek  gibi  bir  şart yoktur ama genelde  öğleye  kadar  güneşin doğuş  yönüne  öğleden  sonra  batış  yönüne  yönelirler.


B) ORUÇ


Nusayrilikte, Ramazan Ayında'nda yapılan oruç Sünnilerinki  ile  birebir aynıdır. Oruç 30 gün aralıksızdır. Oruç Hz. Muhammed’in babası  Abdullah’ın sessizliğini temsil eder ve Nusayrilerce kutsal sayılan sırları başkalarından gizlemek anlamına gelir. Ramazan ayında tutulan oruç ibadetini de hicri takvime uyarak yerine getirirler.

C) ZEKAT

Zekât, genel İslami anlayışla uyumludur, ancak 1/40 (%2,5) ile sınırlı değildir. Ayrıca din adamlarına verilen “hımız zekâtı” adı denen bir bağış şekli de vardır

D) HAC

Nusayrîlikteki ziyaretler, hac yerine konmuştur. Değişik geometrik şekillerde inşa edilen bu yerler, önemine binaen beyaz renge boyanır. Kutsal şahıslarınkine kubbe de yapılır. Ziyaret yerleri ya su kenarında ya da ağaçlık yerlerdedir. Hatay’da pek çok ziyaret mekanı bulunmaktadır. Bir din adamının kabri ziyaret yeri olabileceği gibi, görülen rüya üzerine kişinin oturduğu ev de ziyaret mekanı olarak kabul edilebilmektedir.

NUSAYRİLİKTE  CİHAT ANLAYIŞI

Yine  iddiaya göre Hz. Ebubekir- Hz. Ömer- Hz. Osman- Hz. Ayşe – Hz. Talha- Muaviye ve  oğlu  Yezit’e ve Hz. Ali’ye muhalefet  etmiş  tüm  sahabeye  lanet  etmek Nusayrilikte  cihat  olarak kabul  edilmiştir.

DİĞER  İNANÇLARI-  GELENEK VE GÖRENEKLER.

Bu  konuda  sözü  yine  Nusayrilere  bırakıyorum.

Aile çocuğuna ilk önce onurlu, namuslu, dürüst ve adaletli olmasını, insanlara haksızlık etmemesini öğretir. Arap alevi halkında erkek çocuğun önemli bir yeri vardır. İlk doğacak erkek çocuk için adaklar adanır. Doğduğunda kurbanlar kesilir. Bazen saçının tümü veya ele gelecek kadar bir tutamı 7 yaşına kadar kesilmez. 7 yaşında saçın kesilmesinde dini tören yapılır, kurban kesilir.

Geçmişte daha çok dini inançlarından kaynaklanan nedenlerle kadınları çok değersiz görme vardır. Ataerkil toplum yapısı, kadınların aşağılanmasını ve bunun din aracılığıyla resmileştirilmesini sağlamıştır. Her ataerkil toplumda olduğu gibi geçmişin bu izi hala sürse de bugün bu durum Nusayrilerin yaşamında çok fazla kendini hissettirmemektedir. Kadınlar aile ve toplum içerisinde eskisine göre belli bir saygınlık kazanmıştır.


Arap Alevilerin takvimi miladi takvime göre 14 Temmuz’da, Arapça’da “Temmuz ul Evvel” denilen bir bayram günü kutlanır. Bu günde işe gidilmez. Daha çok piknik yapılır, eğlenilir, türbeler ziyaret edilir. Aynı şekilde, diğer dini bayram günlerinde de kadınlar ev işi yapmazlar, özellikle dikiş dikmezler. Ğid-il Ğadir denilen en büyük bayram gününde kadınlar da erkekler de hiç bir iş yapmazlar. İşyerleri kapatılır, tarlaya gidilmez. İş günah olarak kabul edilir. Çalışılırsa başa bir iş geleceği, kaza yapılacağına inanılır.

Arap Alevi halkının yaşamında kutsal olarak görülen ziyaret (Türbe) yerlerinin önemli bir yeri vardır. Buraları ziyaret etmek, hacca gitmekle eşdeğerde görülür. Bu ziyaretlere adaklar adanır, tütsüler yakılır. Arap Alevi halkının yaşadığı yerlerde mutlaka bir kaç ziyaret vardır. Bu ziyaretlerin en önemlisi ve değer verilenlerden biri “Hıdır Peygamber Ziyareti”dir. Eli dara düşenlere yardım ettiğine, hastaları iyileştirdiğine, yoksulun yanında olduğuna inanılan Hıdır Peygamber için her yıl Ağustos veya Eylül aylarında bayram yapılır. Bu bayram Arap Alevi halkı için önemlidir. Arapçada “Hesint-il Ğıdır” denir. Bayramda işbölümü yapılır ve bu işleri yürütmek için bir anlamıyla komite diyebileceğimiz belli insanlar seçilir. Bu komite insanları görevlendirip, her aileden veya evden toplanacak eşyaların (kap-kacak, odun, un, para, kurbanlık, pirinç, buğday vb.) toplanmasını sağlar. Alınan eşyalar zorla değil, gönüllülük temelindedir. Toplananlar daha önce tesbit edilen bir eve getirilir. Ğid’de yapılacak yemekler için hazırlıklar yapılır.


CENAZELER

Arap Alevileri de diğer halklar gibi, cenazelerinde büyük önem verirler. Ölünün ardından ağıtlar yakılır. Eğer ölen, genç kadın ve bekarsa eline kına yakılır. Erkek ve bekar ise, düğünü yapılır gibi davul zurna çalınır. Eğer ölen insan yaşlı biri ise, çocukları-torunları diğer akrabaları gelir elini öper. Onu son yolculuğuna uğurlarlar.

Tüm defin işlemleri evde veya kutsal kabul edilen bir ziyaret (Türbe) yerinde yapılır. Cenaze olan evde  Eğlence olabilecek her şeyden kaçınılır. 7 gün televiziyon izlenmes sarki dinlenmez gibi…

7 gün boyunca yemeği, komşular, akrabalar, cenazesi olanlara hissettirmeden kendi aralarında yapar ve getirirler. Bu 7 gün boyunca hergün sabah mezar ziyareti yapılır. Yedinci gün ise kurban kesilir. Arapça’da “Sübuğ” denilen bu günde mevlüt okutulur, sela (namaz) yapılır. Ölünün 40’ında, bayramlarda ve ölüm yıldönümlerinde de mezar ziyareti yapılır. 40’ında ve ölüm yıldönümlerinde çeşitli yiyecekler dağıtılır.


DÜĞÜN ADETLERİ

Arap Aleviler Gecmişte dışarıdan kız alıp vermezlerdi. Tercihleri kendi içlerinden, yani yine Arap Alevilerden olurdu. Geçmişte böyle bir gelenek olmasına rağmen, uzun bir süredir kalkmıştır

Evlenme bir kaç aşamadan geçilerek olur. Söz kesme, nişanlılık ve evlilik… Nişanlılık genelde bir-bir buçuk yıl sürer. Ama 4-5 yıl gibi daha uzun da olabilir.

Nişanlılık döneminde erkek nişanlısına özellikle bayramlarda, özel günlerde hediyeler (çeyizlik eşya, altın vb.) götürür. Ayrıca para verir. Gelin adayı bu hediyeler ve parayla çeyizini tamamlar. Ev eşyalarının bir kısmını erkek, bir kısmını kız tamamlar. Nişanlılıkta anlaşmazlık çıkar ve ayrılma olursa, kız tarafı erkekten aldığı hediyeleri ve parayı iade eder.

Düğünler geçmişte 3 veya 7 gün sürerdi. Bugün genel olarak iki gün sürmektedir. Düğünden bir hafta önce “imam nikahı” kıyılır. İmam nikahını Şeyh kıyar. Gelin ve damat nikah kıyılırken orada bulunmazlar. Her iki tarafın ailesinden birer temsilcisi gider.

Düğün töreninden bir gün önce gelin çeyizini yeni evine taşırken akrabaları ve tanıdıklarını çağırır. Davul zurna çalınır, oyunlar oynanır. Gelen misafirler gelinin çeyizini seyrederler ve taşınmasına yardım ederler. Arapça’da bu “çıkartma” anlamında “Tıtliğa” olarak tanımlanır.

Kına gecesi kızın evinde veya belirlediği yerde yapılır. Genelde yemeklidir. Oyunlar oynanır, halaylar çekilir. Belli bir saatte gelin ve damat orta yere oturtulur. Sırayla önce gelinin avuç içlerine, ardından damadın serçe parmağına kına yakılır. Kına yakılırken duadan sonra bir veya birkaç kişi tarafından Arapça “Mıvvel” denilen uzun hava çekilir.

Ertesi gün düğün töreni yapılır. Yaygın olarak görülen geleneğe göre, gelinin annesi düğüne gelmez. Düğünde “kuşak merasimi” yapılır. Gelinin bekar erkek kardeşi veya yakın akrabası gelinin beline kırmızı kuşak bağlar. Kuşak düğün bitene kadar gelinin belinde kalır.

Düğünün sonlarına doğru Arapça’da “Şaboş” denilen “Katkı Töreni” yapılır. Bu törende evlenen çiftlere verilen hediyeler, (genellikle altın olur) ve paralar yüksek sesle duyurulur. Bu tören, dayanışma amaçlı


NUSAYRİLERİN  BAYRAMLARI VE ÖNEMLİ  GÜNLERİ:

Nusayrîlerin kutladıkları bayramlar, oldukça fazladır. Bu bayramlara “hayır” da denmektedir. Maddi durumu iyi olan kimseler hayır yapmak istediklerinde bu bayram günlerine denk gelmesini sağlarlar. Sadece İslam dini için önemli olan hadiselerin günlerini değil, Hz. İsa ve Hz. Musa için önemli olan zamanları da bayram olarak kutlamaktadırlar. Mesela Hz. İsa’nın doğum günü, Hz. Musa’ya Allah’ın tecelli ettiği gün bayram olarak kutlanmaktadır. Nevruz bayramı, Allah’ın Hz. Adem’in tövbesini kabul ettiği gündür. Bu bayramlar sayesinde Nusayrîler arasındaki sosyal dayanışma, birlik ve beraberliğin arttığı kabul edilir.

Arkadaşımız Ergül  Güzel  Nusayrilerin 128  bayramı olduğunu  söylemiştir. Bu kadar  çok  bayramın  hepsini  bulup  yazmak  elbette  mümmkün değildir. O  yüzden  en  önemli  bir  kaçını  ele  alacağız:

1- GADR-I HUM: Anadolu  Alevilerinin de  kutladığı  bir  gün  olan  Gadr-ı  Humm  Nusayrilerin  en  büyük  bayramıdır.

İnanca  göre  Hz.  Muhammed  632  senesinin 18 Zilhicce  günü  Gadr-ı  Hum denilen  yerde  Hz. Ali’yi  kendisinden  sonraki  halife  ilan  etmiştir.

2- MÜBAHELE BAYRAMI:

Mübahale yalancı  ve  zalim  olana  birlikte  lanet  etmek  anlamına gelir.

Hz. Muhammed 631 yılında  Necranlı  yahudilere  bir heyet  göndererek  ya Müslüman  olmalarını  ya  da cizye  ödemelerini ister. Onlar da ‘’ Biz  senden  önce  Müslüman  olduk’’  derler ve Hz. İsa’nın babasının  kim  olduğunu  sorarlar. Hz.  Muhammed  bu  soruya  hemen  cevep  vermez. Bir  süre  sonra Âl-i İmran Suresinin  ilk  seksen  ayeti nazil  olunca Hasan, Hüseyin, Fâtıma ve Ali ile birlikte Necran heyetinin yanına gitti. Onlara ayetleri  bildirdikten  sonra ‘’ Gelin her  kim yalan  söylüyorsa  Allah’ın  laneti  onun  üerine  olsun diye  karşılıklı  mübahele  yapalım.’’  Dedi.  Necranlılar  korktular  ve  cizye vermmeyi  kabul ettiler.

İşte  bu  olay  Nusayriler  tarafından   Mübahele  bayramı olarak  kutlanır.

3- FİRAŞ BAYRAMI:

Hz.  Muhammed  Mekke’den Medine’ye hicret  ederken  yatağına  Hz. Ali’yi  yatırmıştır.  Bu  olay  Nusayriler  tarafından Firaş  Bayramı  adı  altında  kutlanır.

4-  AŞURE  MATEMİ:
  Hz  Hüseyin’in de Hz.  İsa  gibi  göğe  çekilmesinin  anıldığı  bir  gündür.

5- RAS EL SENİ BAYRAMI: Hz. Musa’nın halkının  firavun’un  elinden  kurtardığı  gün  olarak  kabul  edilir. 14 Ocak sabahı küçükler büyüklerin elini öper, büyükler küçüklere hediyeler (aydiye), harçlık vb verir; bir araya gelinip eğlenilir; bugüne özgü yapılan kıbbi (bir tür içli köfte), zlibi (zeytinyağında kızartılmış ekmek) gibi yemekler yenir.

6- ĞIDİL KİDDES :  Ras-es Seni’den 6 gün sonra kutlanan Ğidil Kiddes bayramı Hz. İsa’nın vaftiz edildiği gün olarak sayılır. Geleneklere göre bu bayramda çocuğu olmayan karı-kocalar akarsuya dalıp çıkar. ( Ras el Seni de Ğıdil Kıddes de Yılbaşı olarak  kutlanır. Yani  Nusayrilerin bir  yilda  iki  yılbaşısı  vardır.)

7- Nusayriler  Hz.  Ömer’in  öldürüldüğü  gün  olan  9 Rebiülevveli bayram  olarak  kutlarlar.

8- Şaban  Ayının 15 i Nusayriler  için  yine matem günüdür. Zira  Selman-ı Fârisî  bu  günde  vefat  etmiştir.

12 İmamın  her  birinin doğum günleri ayrı  ayrı  bayram olarak  kutlandığı  gibi Kadir gecesi de  dahil Türkiye'deki  Sünni  Müslümanların kutladıkları  kandil  günlerinin  hepsini  bayram  olarak  kutlarlar.

Bunların  dışında Nusayriler  İran’da İslamiyet  öncesinden  kalan bayramları da  kutlarlar.

Yukarıda da  belirttiğimiz  gibi Noel  ve  Paskalya  gini  Hıristiyan  bayramları da  Nusayriler  tarafından  kutlanan  bayramlardır.

Kısaca  belki de  yer  yüzünde  en  fazla  bayram  ve  kutsal  gün  kutlaması/ anması  yapan  topluluk  Nusayrilerdir.


********

Nasturiler  ve  eğer  konu  uzamazsa diğerleri  ile  devam  edeceğiz.

( Osmanlı Toplumunda Bayramlar Ve Özel Günler—9. Bölüm—nusayrilerin Bayramları V başlıklı yazı Sami Biber tarafından 10.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.