Cennetlik Vampir / ‘’hıristiyanların Meryem Oğlu İsa’ya Yaptıkları Gibi Beni
CENNETLİK VAMPİR / ‘’HIRİSTİYANLARIN MERYEM OĞLU İSA’YA
YAPTIKLARI GİBİ BENİ ÖVMEKTE
AŞIRIYA KAÇMAYINIZ.--------Hz. Muhammed ( S.A.S )----2. BÖLÜM
‘’Cennet o kadar
ucuz değil. Cehennem de lüzumsuz
değil.’’
*************
Cübbeli Ahmet Hoca’yı
Türkiye’de artık tanımayan
herhangi bir kimse
kaldığını düşünmüyorum.
İşte bu
hocamız anlatıyor: (Dikkatle okuyun
ya da videoyu
dikkatle dinleyin.)https://www.youtube.com/watch?v=lM96Dn9NomM&ab_channel=KhanKhurt
Evet.. Cübbeli’nin anlatımına göre Peygamberimiz (S.A.S) yatağının altında
bir kap bulundururdu.
Gece idrarı geldiğinde tuvalete gitmez bu
kaba işerdi ve kabı
yine yatağının altına koyardı. Sabahleyin bir
cariye gelir o kabı
dökerdi.
Bir gün
cariyelerinden biri bu
kaptaki idrarı dökeceğine içti.
Peygamberimiz ‘’ Ne yaptın idrarımı?’’ diye sorunca
‘’ İçtim ya Resulullah.’’
Dedi. Bunun üzerine
Peygamberimiz ‘’ Cehennemden
sağlam bir kaleye
girdin. Daha da cehennem
seni yakmaz.’’ Dedi o
cariyeye.
Tabii bunları dinleyince
gözlerime ve kulaklarıma
inanamadım ama Hoca bununla kalmadı
ki. Devam etti.
‘’Peygamberimiz bir gün
hacamat olmuştu ( yani
sağlık için vücudundan
kan aldırmıştı.) Hacamat esnasında
vücudundan akan kanı bir
yerlere gömmesini emretti
Abdullah İbn-i Zübeyir’e. Ama Abdullah
İbn-i Zübeyir bu kanı
içti. Peygamberimiz ‘’ Ne
yaptın kanı? ‘’ Diye sorduğunda
‘’Dayanamadım içtim.’’ Dedi. Bunun
üzerine Peygamberimiz ‘’ Sen madem
benim kanımı içtin
o halde benim kan
kardeşim oldun. Sana Cehennem
haram oldu.’’ Dedi.
Bu anlatımlardaki abesliklere
geçmeden önce hoca videonun devamında
bakın ne diyor:
‘’Bizim Bayram Hoca
var. O bile
inanmıyor bunlara.. İlahiyatçı
hocalarla bir görüşmüş...Bu
işte böyle bulaşıcı
hastalık gibidir. ( Yani
Bayram Hoca her kim
ise İlahiyatçı Hocaların
onu zehirlediğini yani
aklını çeldiğini söylüyor.) Ve
son olarak da bu
hocamız ‘’ Çocuklarınızı
İmam-Hatip Liselerine göndermeyin
diğer liselere gönderin
daha az hasarla
çıkarlar.’’ Dedi.
Dikkatinizi çekti değil
mi söz neyle
başladı ne ile
noktalandı?
Hiç kimsenin hakkını
yememek adına söyleyelim
ki Yukarıdaki idrar ve
kan içme olayı
Cübbeli Ahmet’in kendisinin uydurduğu
hikayeler değildir. Maalesef ‘’ İslami
kaynak’’ Denilen kaynaklarda vardır
bu anlatımlar. Nitekim Cübbeli
kaynakları da söylemiş:
Suyutî ve Nevevî..
Evet Suyutî’nin El Hasais-ül
Kübra adlı kitabında bunlar
anlatılır. Hatta dahası da
vardır. Mesela
Peygamberimizin dışkısını macun olarak
bazı yaralara sürdüğü...
İyi de
biz İmam Suyutî veya Nevevî
her ne demişse
alıp ‘’ Eyvallah-
öyle demişlerse öyledir.’’
Diyerek hiç bir
şüpheye düşmeden kabullenmek
zorunda mıyız? Kabul
etmezsek çok büyük
günah mı olur?
Cübbeli’ye göre evet.
Hatta Peygamberimizin yüzüne bakamayız
öteki alemde onu
müdafaa etmediğimiz için.
Peki bu
söylenenler doğru olamaz
mı?
Cevabımın sizi şaşırtacağını
biliyorum ama kısmen doğru
olabilir. Yani Peygamberimizin idrarı da dışkısı da ve
hatta kanı da insanlar
için faydalı olabilir ama
insanları cehennemden kurtarmaz. Öyle olsaydı
Hz. Ayşe- Hz. Fatma- Hz.
Ali yani Peygamberimizin hane
halkı bol bol
Peygamber idrarı ve kanı
içer dışkısını yerdi ( hâşâ ) ama böyle
bir kayıt yok. Öyle
olsaydı Peygamberimiz kızı
Fatıma’ya ‘’ “Ey kızım Fatıma! Babam Peygamber diye güvenme Rabbine
karşı kulluk vazifeni yap, Eğer Allah'tan nefsini satın alamazsan vallahi ben
bile senin namına hiçbir şey yapamam..." diyeceğine ‘’ Sen
hiç merak etme
kızım ! Kanımı içmekle kan kardeşim
olan ve dolayısıyla
kendisine Cehennem haram
olan Abdullah ibn-i Zübeyr’in
Cennete gittiği yerde
kanımı taşıyan sen
haydi haydi cennete
girersin.’’ Demez miydi?
Eee o
zaman nasıl ‘’Faydası olabilir bu
kan ve idrarın?
Hatta Dışkının’’ diyorum?
Efendim 3 Eylül 2019 Günü kaleme
aldığım ‘’ İĞRENÇ AMA BİLİMSEL
BİR YAZI: AGA POHUNUN ÜSTÜNE POH OLMAZ.Başlıklı
yazımda Antalyalı bir
iş adamı olan
Ali Bıdı’dan bahsetmiştim.
Adam dışkısını bağışlayarak
elde ettiği para ile
tam 61 öğrenciye burs
veriyor. Yani adamın
dışkısı ilaç...Bu dışkı
çeşitli işlemlerden geçirildikten
sonra kronik ishale yol açan
“Clostridium difficile” bakterisiyle mücadelede uygulanmaktaymış ve dahası
dünyanın pek çok
yerinde olduğu gibi
Türkiye’de de bir ‘’ Dışkı
Bankası’’ varmış.
Olay uzun ayrıntıya
girmeyeceğim. Basit bir Ali
Bıdı’nın dışkısı pek
çok derde deva
olur da Peygamber
dışkısı veya idrarı
veya kanı olmaz
mı? Olur. Olmasına
olur. Ya da
olabilir ama sanırım
direkt içmek ya
da yemekle olmaz.
Pek çok tıbbi
ameliyeden geçtikten sonra
olur. ( Mesela Ziya Özel adlı
bir doktor Kanserden
kurtulmak için zakkum bitkisinden
bir aşı ürettiğini
söyleyince bizim ucuzculardan
bazıları zakkum kaynatıp
içtiler ve zehirli
olan bu maddeyi içtikleri
için ölen bile
oldu. )
Haydi diyelim direkt içmekle ya
da yemekle veya
sürmek suretiyle derde
deva oluyor iyi de
Cehennemden kurtulmaya vesile
olduğunu nereden çıkarıyoruz? Suyutî öyle
söylüyor. Nevevî öyle
söylüyor.
Ayrıca bakın es geçtiğimiz pek
çok nokta var
bu olayda.
1- Peygamberimiz idrarını bir kaba
yapıp yatağının altına koyuyor(!) sabah bu
idrar dökülüyor(!) Al sana
bir peygamber sünneti. Gece
çişiniz geldi. Yapın bir
kaba. Sabaha kadar yatağınızın
altında dursun. Sabah
dökersiniz. Hatta ailenizden içmek
isteyen olursa içebilir (!)
Attığı her adımda
ümmetine örnek olan
bir peygamberin davranışı
olabilir mi böyle
bir şey?
2- Peygamberimiz ‘’ Bu idrarı dökün’’ demiş
ama cariye dökmemiş. Çok
afedersiniz ama böyle
bir şey peygamberimizin emir ve
yasaklarını bir cariyenin
bile kaale almadığı
anlamına gelmez mi?
3- Peygamberimiz idrarının
içilmesine ‘’ Aferin ‘’ Derken(!) ileride
insanların bunu gelenek
haline getirebileceklerini başka
İslam büyüklerinin de idrarını
içmek isteyebileceklerini düşünmemiş olabilir mi?
4- Aynı şey kan için
de geçerli. Peygamberimiz ‘’
Bu kanı
götür göm.’’ Diyor
ama Abdullah İbni Zübeyr
Peygamberin emrini umursamıyor
içiyor. Mümkün mü? Mümkünse
bu nasıl sahabilik?
5- Peygaberimiz kanının içilmesine ‘’Aferin ‘’
Derken Müslümanların kolay
yoldan cennete gitmek
için kendi kanını
döküp içmek gibi bir
yola baş vurabileceklerini düşünmemiş
olabilir mi?
6- Kur’an-ı Kerim Bakara Suresi 173. Ayet
insanlara haram olan
şeyleri sayarken bunlardan
birinin de kan
olduğunu söylemiyor mu? Kur’anın
bu açık hükmüne
rağmen Abdullah İbni Zübeyr
nasıl kan içer?
‘’ Ama o
peygamber kanı ‘’
Denilebilir. Yahu ayet
açık diyorum. Ayette ‘’ Peygamberlerin kanı
hariç’’ Demiyor. Çok
net ve açık
olarak ‘’ Kan’’ diyor. ‘’ Çok
zaruret ‘’ Diyor... Var mı
bir zaruret kan
içmek için? Yok... Biz İmam Suyutî’nin
ya da Nevevî’nin
ne dediğine mi bakmalıyız yoksa
Kur’anın ne dediğine
mi?
Kan içene Vampir denir ve vampirlik İslam
dinine tamamen aykırı bir
sapkınlıktır. Abdullah İbni Zübeyir
eğer Peygamberimizin kanını
içmişse bal gibi sapkın
bir vampirdir ama bizim
Cübbeli bir vampirin
cennetlik olduğunu savunuyor. ( Yanlış anlaşılmasın Abdullah İbn-i Zübeyr’e vampir diyen
ben değilim. )
Bu arada tabii ki
insan merak ediyor:
Peygamberimizin kanını emen sivrisinekler de cennetlik
midir? (Kesin ‘’ Sivrisinekler Peygamberimizin kanını
ememez’’ Der bu soruya
da. )
Peki neden? Neden
böyle saçmalıklar hararetle
savunulur?
Böyle saçmalıkların bizi
nerelere getirdiğine dikkat
edersek bunun sebebini
anlamakta zorlanmayız. O bakımdan
sizlere herkesin çok net
anlayacağı bir örnek
vereyim.
İran Müslümanlarının çok çok
büyük bir kısmı Humeyni’ye ne
der? Ayetullah. Yani
Allah’ın ayeti. ( Başka
ayetullahları da oldu
daha sonra.)
Allah’ın Peygamberi Muhammed
Mustafa’ya bile vermediği
bir unvan...
Humeyni onların nezdinde
neydi? Peygamberimizin yer
yüzündeki halifesi. (
Bizde de pek
çok şeyh- gavs- evliya-
seyyid ve şerif için
aynı şey söylenir.)
Peygamberin idrarı cehennemden
kurtulma vesilesi olduğuna
göre(!) halifesinin idrarı
da cehennemden kurtulma
vesilesi olabilir mi? Neden olmasın ki (!)
Peygamberin kanı cehennemden kurtulma
vesilesi(!) ise halifesinin
kanı da cehennemden
kurtulma vesilesi olabilir mi? Bal
gibi olur(!)
Hani ille de idrarı
ya da kanı olmasa da
nefesi- nazarları- ondan
minicik bir hediye-
hatıra- abdest suyu vs???
Bal gibi
olur. (!)
Humeyni ile devam
edelim. Sonra ne
oldu Humeyni’ye?
Humeyni 3 Haziran 1989 da kalp krizinden vefat
etti.
6 Haziran 1989’da düzenlenen
cenaze töreninde İranlılar Humeyni’nin
kefeninden bir parça
koparabilmek ve böylece en
kolay yoldan cennete
gitmek için cesede
saldırdılar. Çıkan izdihamda
8 kişi hayatını
kaybetti ( Resmi açıklama böyle
ama gayrı resmi
kaynaklar ölenlerin 500 den
fazla olduğunu söylüyordu.)
Kefen öylesine parçalandı
ki Humeyni'nin cesedi
cıscıbıl ortaya çıktı.
Dahası kefenden tutup tabuta
alınacağında caart diye
yırtıldı ve Peygamber
Halifesi (!) Humeyni’nin cesedi çırılçıplak yere düştü paatt
diye.
Bütün bunlar peygamber
sevgisinden kaynaklanıyordu
(!) ve
Humeyni’yi gören herkes
onun kefeninden bir
parça koparmak için
ölmeyi bile göze
alan her İranlı Humeyni’de Resulullah
Muhammed’i görüyordu ( hâşâ ) Hatta
daha da ilerisi...O bir Ruhullah’tı ( Yani Allah’ın
ruhu )
Peygamber sevgisindeki ifratın
vardığı noktayı görüyor
musunuz?
Ama insanlara ders
ve ibret oldu
mu Humeyni’nin yerlerde
sürüklenen çırılçıplak cesedi? Ne
gezer efendim. İran
aynı hamam aynı
tas...
İran aynı hamam
aynı tas da
Türkiye çok mu
farklı?
Bizde böylesine bir cenaze
töreni hiç hatırlamıyorum
ama alem-i ervahta Hz.
Peygamberin bile önüne geçerek (!)
tüm peygamberlere ve
meleklere imamlık yaptığını
iddia eden İskender
Evrenosoğlu gibi bir
sapığın cenazesine Bursa’da
3.000 kişinin katıldığını ( Diyanet namazının
kıldırılamayacağına fetva vermiş
olmasına rağmen ) bu
adamın diğer illerde
de bir sürü
müridinin olduğunu hesaba
katarsak durumun vahameti
anlaşıldığı gibi neden ‘’ Çocuklarınızı imam- hatip
liselerine göndermeyin’’ Dediklerinin
sebebi de anlaşılmış
olur. Çünkü İmam
Hatip Liselerinde yukarıda
benim sorduğum tüm
soruları sorar sorgular
öğrenci de öğretmen de...
Bilmem anlaşılabiliyor mu
Vehbi’nin kerrakesi?
***********
Gelecek bölümde Peygamberimizin saçının
suyunun suyu...
(
Cennetlik Vampir / ‘’hıristiyanların Meryem Oğlu İsa’ya Yaptıkları Gibi Beni başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
26.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.