Online Üye
Online Ziyaretçi
‘’Kırmızı günleriyim ben takvimlerin
Okullar tatil oluyor ben söz konusu
olduğumda
Şeker istemeye geliyor çocuklar.
Oyun oynuyoruz.’’(D. Madak)
Silkele düş kilimini:
Ah, maviden yürek atlasım
Kenarları çitili
Bense çocukluktan kalma bonkör
çillerimle
Saçlarımsa kınalı yapıncak misali
Efkârı tanımadığım zamanlar
Rengim illa ki pembe ve beyaz
Sırıtan yüreğimde saklı bitimsiz naz.
Günü b/ölüp de geliyorum huzuruna
misafirlerin
Telaşla karşıladığım
Mutlu ve içten çığlıklarım:
Ah, kimselerin hor görmediği
Bol keseden sevildiğim yılların
ihbarı…
Henüz üstüne çizik atmadığım
dostlarım
Her ağladığımda başucumda yorgun
mimikleri babamın:
Gözünün nuru olduğum adam,
Annemse elinde tepsi
Koştururken peşimde.
Pişekâr gülüşler ve pişkin, cilveli
iç çekişler:
Asla nasiplenmediğim insanlar
Öykündüğüm sadece dünyam ve
hayallerim
Bir de çok sevdiklerim:
Sevilmediğime dair en ufak şüphemin
olmadığı
Külliyesi sevginin ve kitapların
O mizansen ki;
Mutluluk hayatın adı ve kalabalık
günler
İçimin ferah
Yüreğimin seyyah
Sözcüklerimse yandan çarklı ahvali:
Elbet büyüteci olmadan sevginin
İçimden geldiğim kadar sevmenin
meali…
Ve bayram sabahı:
Gölgeler bu gün gezmede
İnsan izlekleri çiğneyen ahlakı onuru
Sevginin çıtası düşmüş
Pamuk ipliği ile sever görünen
insanların tekeli
Adeta gasp etmiş masum duyguları.
Şecerem soyadım ve geçmişim
Sevincimse yanıp sönüp nükseden
Gözlerimde kâh yaş kâh yas
İçimde saklı kuş
Göçebe ruhlar diyarından el çektiğim
Sevilmeyi çoktan unuttuğum.
Göğün hala mavi
Aşkın hala sabi
Sözcüklerinse iç çekişi
Anlatmaksa kime ve de neyi…
Bir ney sesi çalınan kulağıma
Nazenin benliğimde çıkmazken çıt
Çekirdek çıtlayan şehir kadınları
Oysaki varlıkları dünde ve
memleketlerinde takılı
Yüreğin radarı çoktan bozmuş ayarı
Sevmekse kimi ve nedensiz seyri
O şuh kahkahaların
Asil bir mazisi de olmalı madem
insanın…
Dünde takılı kaldığım atmosfer
Gelen giden elbet yok ezelden
Gelip giden aklı şehir vapurlarının
Dumanları ta buradan gözümü yakan
Aslında yakardığım sadece Yaratan:
Hem en iyi O bilirken beni
Beni bana sunan bir fani sağdan
soldan nasıl nüksediyorsa
Tutuşmuş etekleri.
Mahrem bir düş ve yokuş
Kallavi gölgeler bense mazbut
benliğimle şerh düştüğüm
Ömrün külliyesi
Endamlı bir gülüş ve duruş
Asil ve yalnız olmak kime neden
yetmedi ki?
Hayırlı bayramlar diliyorum tüm İslam
âlemine ve sevgili gönül dostlarıma.