Yine gülüşlerin, bak yine sinmiş geceye,


Yine meraklar dönmüş birer bilmeceye


İnsan yüreğinde hisseder, hem de duyar ya


Nutku tutulur, damağı kurur suskunlukla


Dili çözülüp de söyleyemez, dökemez cümleye



Bir leylaktan farksızdır, ne güzeldir kokun


Dolunaylı ay ışığında huzuru solumak gibi


Israrla benden yana dön, benden yana bak


Uzakta da olsan benden yana uzat ellerini


Körebe oynar gibi ellerinle yanaklarıma dokun



Bu gün yine ne çok şey var şu sessiz gecede


Bir busenin gizemli tadı yansımış dağlara


Sanma ki, ölüm bizi siler, ölüm bizi yok eder


Eğer biz adam gibi seversek, karşılıksız da olsa


Öyle kolay kolay sığmayız, sığmayız çağlara




Birkaç kadeh dindiremiyor ki içimdeki acıyı


Yürek yangın yeri… Söndüremiyor ki sancıyı


Bilsen ki, yine de senden şikâyetçi değilim


Sevmeden yaşamak, yaşamadan sevmek olmaz


Bin bir kahırlı tavırlı başıma diksen de savcıyı…



Seni yaratıp donatan, güzellikler ikram eden


O yüce sanatçıyı aradım durdum yıllardır…


Dünya, bir gölgelik, bir eğlence yeriymiş meğer


Anladım ki maharet yalnız seni sevmek değilmiş!


Senin suretinde, senin ruhundaki yaratanı sevmekmiş!


Ant. - 230621

 

( Huzuru Solumak başlıklı yazı Kocamanoğlu tarafından 23.06.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.