Kibirli addedilen yalnızlığın yasında saklısınız bayım:

Bayım bayım bayıldığım aşkın da kıblesi…

Serenat yapan imgeler ne ki?

Tek düze yaşanan hayatlar

Tekmili verilse hüznün dirayeti

Sınanan özlem ve hüzün yüklenmiş gönlün

Bayat ekmekle imtihanı

Defalarca öpüp başımı koyduğum

Şu sefil aşkın isyanı, bayım:

Temenni ettiğimdir elbet

Sözcükleri yorgan bildiğim bir saltanat

Şiirsel düzlemde salındığım o küçük kıyamet

Neyin hatırına yaşar ki insan?

İbaresi aşk ve özlem olan tutuklu bir isyan

Meali olsa olsa imkânsızlığın

Mecrası mı yoksa yalnızlığın?

 

Huşu içinde bir hayata kanat açamadığım

Hangi cennette saklıdır huzur, söyleyin bayım?

Yazmaya durduğum şu son ferman

Ah, bayım, ben sizi ne çok sevmiştim.

 

Sınırlarım vardır hem benim ta dünden

Sirayet eden hüzün peçem

Ah, aşkın kabrine dokunduğum mu yalan?

Perçemi ölü bir kuş gibi

Belimdeki kuşağın ölümle izdivacı

Oysaki yanık ve vakuruydu yüreğin

Dımdızlak olmuş benlikten

Taşan her hece

Zerremle kani olamadığım bir rivayet de olmasa gerek.

 

Reddi güç kabulü güçtür bu aşkın…

Ah, benim bitimsiz şatafatlı yalnızlığım

Oysaki çok şey istememiştim ben sizden.

Sevmek idi belki de tek kusurlu hareket

Bu aşkın izafi tutanağında saklı mıydı söyleyin onca hakaret?

 

Bir düşmüş işte içine düşülesi aşkın

Sonlandığı bir düş…

Gözünüzden düştüğüm kadar

Gözümden dökülmedi bunca yaş.

Yaşamın meali bildiğim aşkın da sefasını süremedim gitti

Lakin aşka âşıktır benim her zerrem.

Ne itiraf edebildiğim ne de inkâr…

Ne ifa edebildiğim ne de isyankâr…

 

Gölgem bile fazlaymış bu evrene

Gönlümdeki hüzün kuşları terk etti bir kere.

Ne varım ne yok…

Bir varmışsınız bir yok.

Hem karnım toktur benim

Can bulduğum aşkın siması

Buluştuğum Rabbimle semanın edası

Bir veda daha nasip oldu bu benliğe

Sevmekten başka ne kaldı ki elimde?

 

Semazen bir coşkuyumdur ben

Sezdikçe yürekten ve derinden

Nakaratı son bulan bir hüsran

Aşk mıdır hep taşıyan gizem?

 

Serildiğim şu rahle

Reva görülen binlerce acıtan kelime

Vuku bulmasa da mutluluk bir kere

Ben sevdikçe mutluyum, bayım.

Mutlandığımdı aşk nihayetinde kavruk bir söylem

Gemileri yaktı mı bir kere insan…

İhsan eyleyen rabbimdir tek şahidim

Tüm yüreğimle nasıl da sevmiştim sizi

Hatta sevilmeyi bile talep etmeyen.

Dualarımda saklısınız bayım

Gözden gönülden ırak hangi zerremse

Canım hiç bu kadar yanmamıştı öncesinde.

 

Sonramsa meçhul ve anda saklı bir hadistir yürekten

Geçen her hecesi sadece saklıdır şahikanın gözlerinde

Hem ben hep yalnız uçmadım mı bir ömür?

Kaderin şerh düştüğü her dilektir

Saklı tutulası umudun da kırık sayacında

Bir nebze de olsa mutluluk bahşedilmedi işte

Yine de başım gözüm üstüne, bayım.

Baş veren bir heceden düştüm yola ben

Bir daha ne zaman gelir kim bilir bir araya o iki yakam?


( Bayım-4- başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.06.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.