Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
başlarız her işe

vakit manevi bir alemde zevkimiz arttıkça artar
zatının tecellisi içinde neşe ile çırpınırız
bazen gözyaşlarını döküp yüreklerimizi ezen günah yükünü yıkarız
bazen vuslat rüzgarlarımız eser
mutluluk ile kendimizden geçeriz

zaman yerlere göklere sığmayan Allah’ı
kalbimizde yaratılıştan saklı olan izlerinde görürüz
O’nun hoşnutluğu ile şad olur
O’nun sevgisiyle dolup taşarız
bütün lezzetler O’nda gizli
bütün ümitler O’nda toplanmış

manevi nükteler mevcut
mushaf-ı şerifin de
her ilmin ilk konusu
her hikmetin girizgahı O’nda
her işin başı
her şeyin zihinde doğmasını sağlayan alamet O’nda

en yüce ve en büyük zattır Allah
eksik sıfatlardan münezzeh
kainattaki düzeni kurandır Allah
bir hayal, bir serap değildir O
bütün bilgiler bir araya gelse anlatamaz O’nu
anlamsız bir toz ,
manasız bir dumandan ibaret kalır her söz

her şey huzuruna yükseltmek için çalışır durur
madde ,kuvvet ,hareket her ne varsa
uzaklık, yer ve zamandan ötedir Allah
nicelik kavramında toplanan bir matematik değildir O
cisim ve ruhla birleşen bir mefhum kat’a değil
dış dünya ve zihinde bir mantık mı hayır…hayır
mana içinde toplanan bir hikmet mi asla değil

hakikatin anlayışlarımızın aslıdır Allah
zihnimizde ki gerçeğe uyumlu
varlığı zaruri olan Hakk’tır Allah
manevi duygulara sirayet eden
ruhumuzun derinlikleriyle sınırsız bir ilişkidir O
kudret ve kuvvetinin bir parıltısıdır tüm alem

her arzu O’nun tecellisi
doğru yolunda vasıtalara ihtiyacımız var
özlü sözlerle bizi uyarır
öyle bir tükenme yok O’nda
öyle yokluğa karışmakta yok
varlıkları kuşatan sonsuz güzelliği karşısında
şuhut zevkinden mahrumuz
bütün düşüncelerimizle O’nu sezmek
sadece parlak bir ziyadan ibaret

sıfat-ı kemaliyyeye sahip bir tek Allah’tır
kelimeden manaya zatıyla tecelli eden O’dur
manadan hakikate sıfatlarıyla tecelli edendir Allah
O’nun eserlerinin görüntüsü kainatın ta kendisi

her şey Cenab-ı Hakk’ın
vahiy yoluyla bize bildirmiş olduklarından ibaret
duyduğumuz her ses
gördüğümüz her şekil
en mükemmel en katmerli rahmetinin sonucu

O’nun zat-ı vacibü’l-vücud
Hakkıyla mabud hakiki ilahtır O
Halik-ı alem
Halik-ı Küll’dür O

“Gökleri ve yeri kim yarattı diye sorsan
elbette Allah derler”

vallahi akılların hayret ettiği
billahi kalplere iç huzuru verendir O
ismüllah aşkına sıkıntıdan kurtarandır O
Allah olduğu için kendisine ibadet edilendir
O bizzat mabuddur
her şey ibadet ve kulluk borçludur O’na

bir ezeliyet perdesi içinde Allah adının sahibidir O
ya eyyühe’l-kerim
Kalellah
Allahu ekber

“Ey huzura eren nefis
Razı olmuş ve kendisinden razı olunmuş olarak Rabbine dön.
Benim sevgili kullarım arasına sen de gir ve cennetime gir”

davetine icabet her kulun özlemi
O’nun Cennet ziyafetinde sonsuza dek kalacağız
O’nun cemalini seyretmeye dalacağız

“o gün bazı yüzler ışıl ışıl parlar, Rabbine bakar “

redfer
( Ya Eyyühe'l-kerim başlıklı yazı redfer tarafından 20.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu